Binance Türkiye Genel Müdürü Mücahit Dönmez, AI Tomorrow Summit'te yaptığı konuşmada yapay zeka ve blokzincir teknolojilerinin "mükemmel bir ikili" olduğunu vurguladı. Dönmez, Türkiye'nin kripto varlıklara olan ilgisinin blokzincir teknolojisine de yönelmesi gerektiğini belirtti. Yapay zekanın güvenirliğini ve şeffaflığını artırabileceğini, blokzincirin ise verimlilik ve ölçeklenebilirlik sorunlarını çözebileceğini ifade etti.

Yapay Zeka ve İnsan Zekası: İş Birliği mi, Rekabet mi?

Dönmez, yapay zekanın çok iyi bir asistan olabileceğini ancak lider, öğretmen veya terapist olamayacağını savundu. Yapay zekanın insan zekası liderliğinde kullanılması gerektiğini vurgulayarak, teknolojinin potansiyeline dikkat çekti. İnsanların yapay zekanın işsizliğe yol açacağı yönündeki endişelerine de değinen Dönmez, insan beyninin üstünlüklerinin bu teknolojiyle birleştirilmesinin önemine dikkat çekti.

Cahit Arf'ın 1958'deki "Makine düşünebilir mi ve nasıl düşünebilir?" sorusuna atıfta bulunan Dönmez, makinelerin karmaşık görevlerde yetenekli olabileceğini ancak yeni fikirler üretme, sezgi oluşturma veya duygu deneyimleme yeteneklerinden yoksun olduğunu belirtti. Beyin cerrahı Monica Maldonado'nun sezgilerine dayanarak beyin tümörü teşhisi koyabildiğini ifade eden Dönmez, bu içgüdüsel alarm sisteminin makinelerde bulunmadığını vurguladı.

MIT araştırmalarına göre, 3 yaşındaki bir çocuğun bile en gelişmiş yapay zeka sistemlerinin yapamayacağı karmaşık sosyal çıkarımlar yapabildiğini belirten Dönmez, yapay zekanın sezgi, yeni fikirler oluşturma, sosyal zeka ve empati konularındaki sınırlarına dikkat çekti. Dönmez, bazı iş kollarının ortadan kalkacağını ancak çok daha fazla yeni iş kolunun ortaya çıkacağını da sözlerine ekledi.

Türkiye'nin Yapay Zeka Dönüşümü ve Fırsatlar

Dönmez, Türkiye'nin yapay zeka dönüşümünde devlet, özel sektör ve akademinin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Kendi kurumlarında yapay zekayı aktif olarak kullandıklarını belirten Dönmez, özellikle kimlik tanıma, tespit süreçleri ve dolandırıcılığın önlenmesi gibi alanlarda yapay zeka destekli sistemlerden faydalandıklarını ifade etti. Bu sistemlerin gelecekte blokzincir üzerindeki dijital kimliklerle entegrasyonunun, daha hızlı ve güvenli bir kimlik doğrulama altyapısı sunacağına inandığını söyledi.

Blokzincirin merkeziyetsizlik, değiştirilemezlik ve şeffaflık özelliklerinin, yapay zekanın mevcut merkezi ve opak yapısından kaynaklanan sorunları çözebileceğini belirten Dönmez, yapay zekanın daha güvenilir, daha etik ve daha şeffaf bir yapıya kavuşması gerektiğini vurguladı. Bu noktada blokzincirin yapay zekayı tamamlayıcı nitelikte olduğunu ve ümit verici bir potansiyel taşıdığını ifade etti.

Gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonunun Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Dönmez, bu alandaki pazar büyüklüğünün 2034'e kadar 20 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini belirtti. Türkiye'nin kripto varlık adaptasyonunda dünyada ilk üçte yer aldığını ve blokzincir teknolojilerinde tüketici konumundan üretici konumuna geçmeye başladığını da sözlerine ekledi.

Blokzincir: Kripto Varlıklardan Daha Fazlası

Dönmez, blokzincir teknolojisinin kripto varlıklardan çok daha geniş bir alanı kapsadığını vurgulayarak, Türkiye'nin kripto varlıklara gösterdiği ilginin blokzincir teknolojisine yönelmesinin daha güzel sonuçlar doğuracağına inandığını ifade etti. Ayrıca, yapay zeka ile ilgili yasal düzenlemelerin inovasyonu sınırlamaması gerektiğini ve bu düzenlemelerle birlikte sektörde yeni yetenekler ve pozisyonlar için fırsatlar oluşacağını belirtti.

Mücahit Dönmez'in açıklamaları, yapay zeka ve blokzincir teknolojilerinin potansiyelini ve Türkiye için sunabileceği fırsatları gözler önüne seriyor. Bu iki teknolojinin iş birliği, gelecekte birçok sektörü dönüştürebilir ve Türkiye'nin bu dönüşümde öncü rol oynaması mümkün olabilir.