IMF'den Şok Uyarı: İran Saldırısı Küresel Ekonomiyi Nasıl Vuracak?
Ekonomi

IMF'den Şok Uyarı: İran Saldırısı Küresel Ekonomiyi Nasıl Vuracak?


23 June 20255 dk okuma17 görüntülenmeSon güncelleme: 08 July 2025

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, küresel belirsizliğin arttığı bir dönemde ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının enerji kanallarının ötesinde daha geniş ve beklenmedik etkilere yol açabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Bu uyarı, dünya ekonomisi için yeni bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.

Enerji Fiyatları ve Ötesi: IMF'nin Endişeleri

Georgieva, Bloomberg TV'ye verdiği özel röportajda, mevcut durumu "son derece belirsiz bir ortamda yeni bir belirsizlik kaynağı" olarak nitelendirdi. Şu ana kadar en büyük etkinin enerji fiyatlarında görüldüğünü ve IMF'nin bu durumu yakından takip ettiğini belirtti. Ancak, ikincil ve üçüncül etkilerin de kaçınılmaz olabileceği vurgulandı. Bu etkiler, büyük ekonomilerde büyüme beklentilerini olumsuz etkileyerek küresel büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizyonlara neden olabilir.

Küresel Büyüme Beklentileri Tehlikede mi?

IMF'nin bu uyarıları, küresel ekonominin kırılgan bir dönemden geçtiği bir zamana denk geliyor. Özellikle enerji fiyatlarındaki artış, enflasyonist baskıları tetikleyebilir ve bu da merkez bankalarının daha sıkı para politikaları uygulamasına yol açabilir. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkeler için sermaye akışlarının azalması ve borç yükünün artması gibi riskleri beraberinde getirebilir.

Jeopolitik Risklerin Ekonomiye Etkisi

İran saldırısı gibi jeopolitik olaylar, küresel ticaretin aksamasına, tedarik zincirlerinin bozulmasına ve yatırımcı güveninin azalmasına neden olabilir. Bu durum, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve küresel resesyon riskini artırabilir. IMF'nin uyarıları, bu risklerin ciddiyetini ve önlem alınması gerektiğini vurguluyor.

Georgieva'nın açıklamaları, dünya ekonomisinin karşı karşıya olduğu risklerin arttığını ve dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor. Özellikle jeopolitik gerilimlerin tırmanması, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve ticaret savaşları gibi faktörler, küresel büyüme üzerinde baskı oluşturmaya devam edecektir. Bu nedenle, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların işbirliği içinde hareket ederek ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik adımlar atması büyük önem taşıyor.