Savaş Alarmı mı? Dünya Ekonomisi ve Jeopolitik Riskler Artıyor!
Ekonomi

Savaş Alarmı mı? Dünya Ekonomisi ve Jeopolitik Riskler Artıyor!


17 September 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 17 September 2025

Dünya, jeopolitik gerilimlerin ve ekonomik belirsizliklerin ortasında yeni bir döneme giriyor. Başkan Trump'ın olası ikinci dönemi ve devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte, İsrail'in Gazze'deki eylemleri Orta Doğu'yu daha da istikrarsızlaştırıyor. Bu durum, küresel piyasalarda endişeyi artırırken, "güvenli liman" olarak görülen altına olan talebi de yükseltiyor.

Savaş Çığırtkanlığı mı, Aklıselim mi?

Rusya'nın Polonya hava sahasını ihlal etmesi, Fransa'nın olası bir Avrupa savaşına hazırlanması ve Trump'ın Savunma Bakanlığı'nın adını "Savaş" olarak değiştirmesi gibi gelişmeler, uluslararası arenada savaş çığırtkanlığı olarak yorumlanıyor. Ancak, Çin, Brezilya, Türkiye gibi E7 ülkelerinin aklıselim tutumu, küresel bir savaş paranoyasını şu an için engelliyor. Bu ülkelerin barışçıl yaklaşımları, dünya ekonomisinin dengelenmesine yardımcı oluyor.

Trump'ın enerji politikaları da dikkat çekiyor. Rusya'dan enerji ithalatını kesmeleri için AB ülkelerine, Hindistan'a ve Çin'e yaptığı teklifler, yeni bir ekonomik savaşın fitilini ateşleyebilir. Ancak, ülkelerin bu teklife ne kadar uyacağı belirsizliğini koruyor. Zira, ham petrol fiyatlarının düşük olması ve OPEC+ ülkelerinin üretim artışı kararı, ülkelerin Rusya'dan enerji alımını sürdürmesine neden olabilir.

Altın Fiyatları Neden Rekor Kırıyor?

Küresel jeopolitik gerginlikler, yatırımcıları güvenli liman arayışına itiyor. Bu durum, altına olan talebi artırarak ons fiyatının rekor seviyelere ulaşmasına neden oluyor. Altın fiyatlarının yükselmesinde etkili olan faktörler şunlardır:

  • Jeopolitik Riskler: Savaşlar ve siyasi istikrarsızlık, yatırımcıları altına yönlendiriyor.
  • Merkez Bankalarının Politikaları: Dünya merkez bankalarının altın rezervlerini artırması, altına olan güveni pekiştiriyor.
  • Doların Değer Kaybı: ABD dolarının değer kaybetmesi, altının cazibesini artırıyor.

Uluslararası finans kurumları, altın fiyatlarının daha da yükseleceği yönünde tahminlerde bulunuyor. Ons başına 3.800-4.200 dolar seviyelerinin görülebileceği beklentisi, yatırımcıların ilgisini çekiyor.

Ekonomik Göstergeler Ne Anlama Geliyor?

ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz indirimine gidebileceği beklentisi, dolar üzerinde baskı oluştururken, hisse senedi piyasalarında rekorlar yaşanmasına neden oluyor. S&P 500 ve Nasdaq 100 gibi önemli endekslerin yükselişi, yatırımcıların risk iştahının arttığını gösteriyor. Ancak, bu yükselişte ABD'li teknoloji devlerinin büyük bir payı olduğu unutulmamalı.

Öte yandan, ABD Doları'na olan ilginin azalması ve tahvil piyasalarındaki zayıflık, ekonomik dengelerin değiştiğine işaret ediyor. Dolar Endeksi'nin düşüşü, ABD ekonomisinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Sonuç olarak, dünya ekonomisi ve jeopolitik arenada yaşanan gelişmeler, belirsizlikleri artırıyor. Savaş çığırtkanlığı yapan ülkelerin yanı sıra, aklıselim davranan ülkelerin varlığı, küresel bir felaketin önüne geçebilir. Ancak, ekonomik riskler ve siyasi gerilimler, yatırımcıların dikkatli olmasını gerektiriyor. Altın fiyatlarındaki yükseliş, bu belirsizliklerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.