TCDD'den Şok İddia! 15 Yılda 7,5 Milyar TL'lik İhalesiz Alım Skandalı!
Ekonomi

TCDD'den Şok İddia! 15 Yılda 7,5 Milyar TL'lik İhalesiz Alım Skandalı!


14 May 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 15 June 2025

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD),son yıllarda yaşadığı mali sıkıntılarla gündeme gelmeye devam ediyor. 2024 yılında 36,5 milyar TL gibi büyük bir zarar açıklayan TCDD'nin, geçmiş yıllardaki alım yöntemleri de tartışma konusu oldu. Ortaya çıkan verilere göre, TCDD 2010-2025 yılları arasında tam 576 bin 105 adet mal ve hizmet alımını "doğrudan temin" yöntemiyle gerçekleştirdi. Bu alımların toplam değeri ise dudak uçuklatan bir rakama, 7,5 milyar TL'ye ulaşıyor.

Doğrudan Temin Yöntemi Nedir?

Doğrudan temin, Kamu İhale Kanunu'nda belirtilen istisnai bir alım yöntemidir. Normalde kamu kurumları mal veya hizmet alımı yaparken ihale düzenlemek zorundadır. Ancak, bazı özel durumlarda, örneğin acil ihtiyaçların karşılanması veya belirli bir uzmanlığa sahip tek bir firmadan hizmet alınması gibi hallerde, doğrudan temin yöntemine başvurulabilir. Bu yöntemde, kurum doğrudan tedarikçiyle görüşerek alım yapar ve ihale süreci işletilmez.

Doğrudan temin yönteminin avantajları olduğu kadar dezavantajları da bulunmaktadır. Avantajı, işlemlerin hızlı bir şekilde tamamlanabilmesidir. Ancak, şeffaflık ve rekabetin olmaması nedeniyle kamu kaynaklarının verimli kullanılmaması riskini de beraberinde getirir. Bu nedenle, doğrudan temin yönteminin dikkatli ve sınırlı bir şekilde kullanılması gerekmektedir.

TCDD'nin İhalesiz Alımları Neden Tartışmalı?

TCDD'nin 15 yılda 576 binin üzerinde doğrudan temin yapması ve bu alımların toplam değerinin 7,5 milyar TL'yi aşması, kamuoyunda ciddi soru işaretleri yaratmıştır. Bu kadar yüksek sayıda ve tutarda alımın doğrudan temin yöntemiyle yapılması, şeffaflık ve rekabet ilkelerinin yeterince gözetilmediği yönünde eleştirilere neden olmaktadır. Ayrıca, bu alımların gerçekten gerekli olup olmadığı, piyasa fiyatlarına uygun yapılıp yapılmadığı gibi konularda da şüpheler bulunmaktadır.

TCDD yetkilileri ise, doğrudan temin yönteminin yasal çerçevede kullanıldığını ve tüm alımların usulüne uygun olarak yapıldığını savunmaktadır. Ancak, kamuoyunun bu konudaki endişelerini gidermek için daha detaylı bir açıklama yapılması ve alımların gerekçelerinin şeffaf bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

Bu durum akıllara bazı soruları getiriyor:

  • Bu kadar çok doğrudan temin yapılması gerçekten gerekli miydi?
  • İhale yapılsaydı daha uygun fiyatlarla mal ve hizmet alınabilir miydi?
  • Doğrudan teminlerde rekabet ortamı sağlandı mı?
  • Bu alımlarda herhangi bir usulsüzlük yapıldı mı?

Bu soruların cevapları, TCDD'nin geleceği ve kamu kaynaklarının doğru kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır.

TCDD'nin 15 yılda yaptığı 7,5 milyar TL'lik ihalesiz alım, demiryolu sektöründe büyük bir tartışma başlatmış durumda. Bu durum, kamuoyunda şeffaflık ve hesap verebilirlik beklentisini artırırken, yetkililerin konuyla ilgili daha detaylı bir açıklama yapması bekleniyor. Bu skandalın TCDD'nin mali yapısı ve kamuoyu nezdindeki imajı üzerinde nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.