ABD Başkanı Donald Trump'ın uygulamaya koyduğu ek gümrük tarifeleri, dünya piyasalarında büyük bir dalgalanmaya neden oldu. Özellikle Asya ülkeleri bu durumdan olumsuz etkilenirken, Kamboçya gibi ekonomisi kırılgan ülkeler ise daha da zor durumda kaldı. Ancak, Kamboçya'nın sahip olduğu bir özellik, bu durumu müzakere masasına taşıyabilecek bir umut ışığı olabilir.
Kamboçya'nın Ekonomik Durumu ve Ticaret Savaşının Etkileri
Kamboçya, dış yatırımlarının büyük bir kısmını Çin ve Vietnam'dan alan, ihracatında ise ABD pazarına bağımlı bir ülke. Bölgenin en ucuz iş gücüne sahip olması, birçok şirketin yatırım için tercih ettiği bir yer haline gelmesini sağlamış. Ancak, Trump'ın uyguladığı %49'luk gümrük tarifesi, Kamboçya'yı olumsuz etkiledi. Bu durum, ülkedeki birçok şirketin kapanmasına ve binlerce kişinin işsiz kalmasına yol açabilir.
Bu durumdan en çok etkilenecek olanlar ise kadın işçiler. Kamboçya'da ABD'ye ihracat yapan şirketlerdeki kadın çalışan oranı %65'ler seviyesinde. Bu şirketlerin zarar görmesi, on binlerce kadının işsiz kalması anlamına geliyor. İşte bu durum, Kamboçya'nın müzakere masasında elini güçlendirecek bir faktör olabilir.
Kadınların Güçlendirilmesi ve Müzakere Umudu
Birleşmiş Milletler'in (BM) uzun yıllardır insani kalkınma kapsamında odaklandığı Kamboçya'nın, Trump yönetimi ile yürüteceği tarifelerin düşürülmesi müzakerelerinde ABD'li şirketlerin çıkarlarının yanı sıra kadınların güçlendirilmesi hedefi de masada olacak gibi duruyor. Kamboçya'daki kadın işçilerin durumu, ABD ile müzakerelerde önemli bir rol oynayabilir ve ülkenin bu zorlu süreçten daha az hasarla çıkmasına yardımcı olabilir.
Kamboçya'nın müzakere sürecinde kullanabileceği bazı stratejiler şunlar olabilir:
- ABD'li şirketlerin Kamboçya'daki yatırımlarının korunması gerektiğini vurgulamak.
- Kadın işçilerin işsiz kalmasının yaratacağı sosyal ve ekonomik sorunlara dikkat çekmek.
- BM gibi uluslararası kuruluşların desteğini almak.
Türkiye İçin Fırsatlar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ticaret savaşının etkileri kimi ülkeler için yıkıcı olabilirken, Türkiye gibi bazı ülkeler için ise fırsatlar sunabilir. Türkiye'nin yüzde 10'la en düşük tarife uygulanan ülkeler arasında olduğu halde ABD ile müzakere masasına oturacağını duyurması, bu fırsatları değerlendirme isteğinin bir göstergesi. Ancak, iç siyasetteki karışıklıkların bu fırsatların kaçırılmasına neden olmaması gerekiyor. Dünyada kartların yeniden dağıtıldığı bu dönemde, Türkiye'nin doğru adımlar atarak ekonomik çıkarlarını koruması büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Kamboçyalı kadınların durumu, ticaret savaşının ortasında bir umut ışığı olabilir. Müzakere masasında kadınların güçlendirilmesi hedefinin ön plana çıkarılması, hem Kamboçya'nın ekonomik çıkarlarını korumasına yardımcı olabilir, hem de uluslararası arenada önemli bir mesaj verilmesini sağlayabilir.