ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı tarife savaşının Türkiye ekonomisine etkileri uzun süredir merak konusuydu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2025 yılı cari işlemler verilerini değerlendirerek bu konuya açıklık getirdi. Peki, Trump'ın vergi savaşının Türkiye üzerindeki etkileri neler oldu? İşte detaylar:
Türkiye Ekonomisi Vergi Savaşından Nasıl Etkilendi?
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, küresel ekonomideki gümrük vergisi savaşları ve korumacılık eğilimlerinin dış ticaret politikalarına yönelik riskleri artırdığını belirtti. Ancak, 2025 yılı Şubat ayında cari işlemler dengesinde dengeli ve kontrollü bir seyir izlendiğini vurguladı. Bolat'ın açıklamaları şu şekilde:
Küresel ekonomide hızla artan gümrük vergisi savaşları ve korumacılık eğilimleri sonucunda dış ticaret politikalarına yönelik risklerin yoğunlaştığı bir dönemde, 2025 yılı şubat ayında cari işlemler dengesinde yine de dengeli ve kontrollü seyir korunmuştur.
Bakan Bolat, 2024 yılı Şubat ayında 27,0 milyar dolar olan yıllıklandırılmış cari işlemler açığının, 2025 yılı Şubat ayında son 1 yıllık toplamda 12,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini de sözlerine ekledi. Bu durum, Türkiye ekonomisinin vergi savaşlarına rağmen direnç gösterdiğini ortaya koyuyor.
Cari İşlemler Açığındaki Azalma Ne Anlama Geliyor?
Cari işlemler açığındaki azalma, Türkiye ekonomisi için olumlu bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Bu azalma, ülkenin dış ticaret dengesinin iyileştiğini ve döviz ihtiyacının azaldığını gösterir. Cari işlemler açığının azalmasında etkili olan faktörler şunlar olabilir:
- İhracatın artması
- İthalatın azalması
- Turizm gelirlerinin yükselmesi
- Doğrudan yabancı yatırımların artması
Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle Türkiye ekonomisi, küresel vergi savaşlarına rağmen cari işlemler dengesini korumayı başarmış görünüyor.
Sonuç
Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın açıklamaları, Trump'ın başlattığı vergi savaşının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğunu gösteriyor. Cari işlemler açığındaki azalma, Türkiye'nin dış ticaret performansının iyileştiğini ve ekonominin dirençli olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, küresel ekonomideki belirsizliklerin devam ettiği ve korumacılık eğilimlerinin arttığı bir dönemde, Türkiye'nin dış ticaret politikalarını dikkatli bir şekilde yönetmesi ve rekabet gücünü artırması büyük önem taşıyor.