Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Avrupa Komisyonu'nun "Kıbrıs Özel Temsilcisi" atamasına sert tepki gösterdi. Ankara, bu kararı Avrupa Birliği'nin (AB) iç meselesi olarak değerlendirdiğini açıkladı. Peki bu atama ne anlama geliyor ve Türkiye'nin tepkisi neden bu kadar sert?

Kıbrıs Özel Temsilcisi Ataması: AB Ne Amaçlıyor?

Avrupa Birliği'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ataması, Ada'daki çözüm sürecine katkıda bulunmayı ve taraflar arasındaki diyaloğu teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak Türkiye, bu atamanın Kıbrıs'taki mevcut durumu ve dengeleri değiştirmeye yönelik bir adım olduğunu düşünüyor. Dışişleri Bakanlığı, AB'nin bu türden tek taraflı adımlarının çözüm sürecine zarar verebileceği uyarısında bulundu.

Türkiye'nin Tepkisi Neden Sert?

Türkiye, Kıbrıs meselesinde her zaman adil ve kalıcı bir çözümden yana olduğunu vurguluyor. Ankara, Ada'daki Türk varlığının ve haklarının korunması gerektiğini savunuyor. AB'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ataması, Türkiye tarafından Kıbrıs Türk tarafının dışlanması ve Rum tarafının desteklenmesi olarak algılanıyor. Bu durum, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde gerginliğe neden olabilir.

Kıbrıs Sorunu: Tarihsel Arka Plan

Kıbrıs sorunu, 1960'lı yıllara kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip. Ada'daki Türk ve Rum toplumları arasındaki anlaşmazlıklar, zaman zaman şiddetli çatışmalara yol açtı. 1974'te Türkiye'nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı, Ada'nın ikiye bölünmesine neden oldu. Günümüzde Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Kıbrıs Cumhuriyeti olmak üzere iki ayrı bölgeden oluşuyor. Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu KKTC'yi tanımıyor. Kıbrıs sorunu, Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve AB-Türkiye ilişkileri açısından da önemli bir konu olmaya devam ediyor.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki hassasiyetini bir kez daha ortaya koydu. AB'nin bu atamasının, Kıbrıs'taki çözüm sürecini nasıl etkileyeceği ve Türkiye-AB ilişkilerini nereye götüreceği merak konusu. Ankara, bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk tarafının haklarını savunmaya ve Ada'da adil bir çözüm için çaba göstermeye devam edeceğini vurguluyor.