
Akın Gürlek'ten Özgür Özel'e Şok Dava! 500 Bin TL İstedi!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları sonrası harekete geçti. Gürlek, Özel'in kendisine yönelik "iftira içerikli ifadeler" kullandığı gerekçesiyle 500 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı. Bu dava, siyasi arenada yeni bir tartışma başlatacağa benziyor.
Davanın Gerekçesi Ne?
Gürlek'in avukatı Abdullah Adır, Özel'in "ikinci maaş", "lüks yaşam" ve "itine köpeğine sahip çık" sözlerinin müvekkilinin kişilik haklarına ağır bir saldırı olduğunu savunuyor. Adır, İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, Özel'in grup toplantısı ve Ümraniye mitingindeki konuşmalarında Gürlek'i hedef aldığını belirtti. Dilekçede, Özel'in Gürlek'in "ikinci maaş aldığı" yönündeki iddiasının da bu kapsamda yer aldığı vurgulandı.
Eti Maden İddiasına Yanıt
Dilekçede, Gürlek'in Eti Maden A.Ş.'nin Lüksemburg'daki şirketinde yönetim kurulu üyeliği yaptığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı savunuldu. Gürlek'in bu göreve Bakan Yardımcılığı döneminde atandığı, Başsavcılık görevine başladıktan sonra şirket toplantılarına katılmadığı ve herhangi bir gelir elde etmediği kaydedildi. Avukat Adır, Özel'in açıklamalarında "itibarsızlaştırma saiki" ile hareket ettiğini iddia etti. Bu iddiaların ardından, kamuoyu davanın seyrini merakla beklemeye başladı.
Özgür Özel Ne Demişti?
Özgür Özel, 5 Kasım'da Ümraniye'deki mitingde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun afişlerinin engellenmek istendiğini söylemiş ve "...etrafındakine, talimat verdiğine, itine köpeğine sahip çık" ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca Gürlek'e "Başsavcılık maaşınız dışında başka bir gelir elde ettiniz mi?" diye sormuş ve yanıt için süre tanımıştı. Özel'in paylaştığı belgelere göre, Gürlek Eti Maden'in Lüksemburg şirketine yönetim kurulu üyesi olarak atanmış ve 9 ay boyunca ödeme almıştı. Gürlek cephesi ise bu iddiayı reddediyor. Bu karşılıklı suçlamalar, davanın daha da karmaşık bir hale gelmesine neden oldu.
Akın Gürlek'in Özgür Özel'e açtığı 500 bin TL'lik tazminat davası, Türk siyasetinde ve hukuk dünyasında yankı uyandırdı. Dava sürecinde ortaya çıkacak deliller ve tanık ifadeleri, olayın seyrini belirleyecek. Bu dava, ifade özgürlüğü ve siyasi sorumluluk kavramları üzerine de önemli tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.








