İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP'nin Lefkoşa Büyükelçiliği görev değişimi üzerinden yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, CHP'nin dezenformasyonla mücadele yerine manipülasyonlara alet olduğunu savundu. Altun'un açıklamaları siyaset gündemine bomba gibi düştü.

Altun'dan Sert Eleştiriler

Fahrettin Altun, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin (DMM) Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliğindeki görev değişimi ile ilgili manipülatif haberlere dikkati çektiği paylaşımı alıntılayarak şu ifadeleri kullandı:

“DMM'nin işaret ettiği üzere, Lefkoşa Büyükelçiliğimizdeki görev değişimiyle ilgili tamamen manipülatif bir haber dolaşıma sokulmuş ve ne yazık ki bazı CHP'li siyasetçiler tarafından da bilinçli bir şekilde yayılmıştır. Bu durum, CHP'nin dezenformasyonla mücadele etmek yerine, manipülasyonlara nasıl alet olduğunu açıkça göstermektedir.”

Altun, CHP'nin bu tutumunun Türkiye'nin itibarını zedelemeye yönelik bir girişim olduğunu belirterek, “CHP'nin bu türden sorumsuz davranışları, ülkemizin uluslararası alandaki güvenilirliğini sarsmaya yöneliktir. Dezenformasyonla mücadele etmek yerine, bu türden manipülasyonlara ortak olmak, siyasi ahlaka sığmamaktadır” dedi.

Dezenformasyonla Mücadele Vurgusu

Fahrettin Altun, dezenformasyonla mücadelenin önemine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

• Dezenformasyon, demokrasimiz için ciddi bir tehdittir.
• Yalan haberler, toplumun doğru bilgilendirilmesini engeller.
• Dezenformasyonla mücadele, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Altun, tüm siyasi partileri ve kamuoyunu dezenformasyonla mücadeleye davet ederek, “Doğru bilgiye ulaşmak ve yalan haberlere karşı bilinçli olmak, hepimizin sorumluluğundadır. Dezenformasyonla mücadele, demokrasimizi korumak için hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

Türkiye, coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle sürekli olarak dezenformasyon kampanyalarının hedefi olmaktadır. Bu tür kampanyalar, ülkenin iç ve dış politikalarını etkilemeyi amaçlamaktadır. Dezenformasyonla mücadele, sadece devletin değil, tüm toplumun sorumluluğundadır. Vatandaşların bilinçli olması ve doğru bilgiye ulaşma çabası, bu mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Medyanın da bu konuda sorumluluk üstlenmesi ve doğru habercilik ilkelerine bağlı kalması gerekmektedir.

Fahrettin Altun'un CHP'ye yönelik sert eleştirileri, siyaset arenasında yankı uyandırdı. Bu durum, dezenformasyonla mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Siyasi partilerin ve kamuoyunun bu konuda daha duyarlı olması, Türkiye'nin itibarını korumak ve demokrasisini güçlendirmek adına büyük önem taşımaktadır.