
ATİB Skandalı: Dosyayı Kapatan Müfettişe Yurtdışı Görevi Mi Verildi?
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Avusturya'daki Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) bünyesinde yaşanan "eskort dosyası" skandalı gündeme bomba gibi düştü. İddialara göre, skandalda adı geçen kadın personelin dosyasını kapatan müfettiş, yurtdışı görevine atanarak adeta ödüllendirildi. Bu durum, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve tepki yarattı.
ATİB'de Neler Yaşandı?
İddialara göre, ATİB'de dernek gelirlerinin bir kısmı eğlence mekanları ve eskort hizmetlerinde kullanıldı. Bu harcamaların ise "imamların oturum izni gideri" olarak sistemde gizlendiği öne sürüldü. Soruşturma kapsamında, kadın personelin dosyada yer alan bazı kişilerle uzun telefon görüşmeleri yaptığı HTS kayıtlarıyla tespit edildi. Kadın personelin kuruma başvurarak müstakil soruşturma talep ettiği, ancak dosyasının "kapsamlı incelemeyi engellemek" amacıyla ayrı ve yumuşak bir sürece alındığı ileri sürüldü.
Müfettişe Ödül İddiası
Diyanet kaynakları, kamuoyunda geniş yankı bulan skandalla ilgili yeni bir iddiayı daha gündeme getirdi. İsmi ana soruşturma dosyasından ayrılan personelin dosyasını inceleyen ve kısa sürede kapatan müfettişin, binlerce dolarlık yurt dışı görevlerine gönderilerek adeta ödüllendirildiği belirtildi. Bu durum, soruşturmanın üzerinin örtülmeye çalışıldığı yönünde şüpheleri artırdı.
Diyanet Kaynakları Ne Diyor?
BirGün'e konuşan Diyanet kaynakları, skandalla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Personel ile bağlantılı birçok ismin Diyanet'te aktif görevde bulunduğunu ve siyasi ilişkilerinin olduğunu belirterek, şunları anlattı:
"Yaşananlardan rahatsız olan bir personel, bu kişilerle ilgili detaylı bir dosyayı dönemin Rehberlik ve Teftiş Başkanı'na sundu. Ancak dosya, 'Bu dosya açılırsa beni harcarlar' denilerek işleme konulmadı. İnceleme talebini geri çeviren başkan, bir Avrupa ülkesinde yüksek maaşla Din Hizmetleri Müşavirliği görevine getirildi. Ulusal basındaki haberler, bu olayla ilgili ihbar niteliğindedir. Dosyanın neden kapatıldığı, kimlerin korunduğu açıkça biliniyor. Bu olaylar zaman aşımına uğramaz. Er ya da geç incelenir."
Diyanet kaynakları ayrıca, Mekke'deki rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturma başlatan savcılığın, bağış paralarının eskortlarla harcandığına yönelik haberlere karşı da ilgili davranmasını istedi. Başkanlığın konuya dair sessiz kalmasını ise "zımni kabul" olarak değerlendiriyorlar.
Bu skandal, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın itibarını zedeleyen ciddi bir olay olarak değerlendiriliyor. Soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve sorumluların adalet önüne çıkarılması bekleniyor. Aksi takdirde, kamuoyunun Diyanet'e olan güveni daha da azalabilir. Bu durumun, kurumun geleceği açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği düşünülüyor.