
Batum Bayraktarı Sınır Dışı Edildi! Türkiye'ye İade Şoku!
Gürcistan, "Batum Bayraktarı" olarak bilinen Temur Katamadze'yi (Gaffar Yılmaz),Batum'daki hükümet karşıtı protestolara katılması nedeniyle Türkiye'ye iade etti. Bu iade kararı, insan hakları savunucuları ve Gürcistan'daki muhalif kesimler tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Katamadze'nin avukatları, müvekkillerinin Türkiye'de siyasi nedenlerle yargılanma ve işkence görme riski taşıdığını belirtiyor.
Temur Katamadze Kimdir? Neden "Batum Bayraktarı" Deniyor?
57 yaşındaki Temur Katamadze, Batum'daki protesto eylemlerinde elinde sürekli Gürcistan bayrağıyla Rusya yanlısı hükümete karşı Avrupa yanlısı muhalefetin mitinglerine önderlik ettiği için "Batum Bayraktarı" olarak tanınıyor. Katamadze, Osmanlı döneminde Türkiye’ye göç eden Gürcü muhacirlerin dördüncü kuşak torunlarından ve 2012'den beri Gürcistan’da yaşıyor. Türkiye, İran ve Azerbaycan’daki Gürcü diasporasının kültürel hakları ve Gürcistan yurttaşlığı edinmeleri için mücadele yürütüyor.
İade Süreci ve Hukuki İtirazlar
Temur Katamadze, 2025 başlarında Gürcistan’da önce protestolara katıldığı, ardından da yasal oturum hakkı olmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Gürcistan’da sığınma veya insani statü talebinde bulunan Katamadze'nin talepleri Nisan 2025’te hem Tiflis Kent Mahkemesi hem İstinaf Mahkemesince reddedildi. Avukatları, Türkiye’ye iadesi halinde Katamadze’nin siyasi gerekçelerle yargılanma, tutuklanma veya işkenceye maruz kalma riski taşıdığını savundu. Özellikle Gülen hareketiyle bağlantılı olduğu iddiaları bu kaygıyı artırıyor, ancak Katamadze bu bağlantıyı reddediyor.
Katamadze tutuklulanmasını ve sınır dışı edilme ihtimalini protesto için 48 gün boyunca açlık grevi yaptı. Sağlığı ciddi şekilde bozuldu. Gürcistan Kamu Denetçiliği (ombudsman) duruma müdahil oldu ve sağlık koşullarına dikkat çekti. Katamadze’ye ülkeyi terk için verilen süre dolunca 11 Haziran 2025'te Gürcistan İçişleri Bakanlığınca Türkiye’ye zorla sınır dışı edildi. AİHM ve BM İnsan Hakları Komitesine başvurlarının sonuçlanması beklenmedi.
Katamadze sırı dışı edildiğinde hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hem de BM İnsan Hakları Komitesi önünde tedbir talepleri olmasına karşın bu süreçler tamamlanmasına imkan verilmedi. Gürcistan İçişleri Bakan Yardımcısı Aleksandre Darakhvelidze, sınır dışı işleminin Gürcistan yasalarına uygun olduğunu ve sekiz farklı mahkeme kararıyla desteklendiğini savundu. Ancak avukatlar ve insan hakları örgütleri, devletin uluslararası mekanizmaların devreye girmesini engellemek için süreci bilinçli olarak hızlandırdığını ileri sürdüler. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, bu sınır dışı kararını eleştirdi ve anayasal sürecin çiğnendiğini söyledi.
Türkiye'deki Yargılanma Süreci ve İddialar
Avukatı, Temur Katamadze aleyhine "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla Türk Ceza Kanunu'nun 314. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca Türkiye'de ceza davası açıldığını söyledi. Yasaya göre, Katamadze "beş ila on yıl arasında hapis cezası" tehdidi altında. Gürcistan’daki Sosyal Adalet Merkezi ve Kamu Denetçiliği Kurumu, Katamadze’nin Türkiye’de kötü muamele, işkence ve siyasi zulüm riski altında olabileceğine dikkat çekti. "InterPressNews" haber ajansına göre, Temur Katamadze'nin eşi Nino Kakuliya, eşinin Ordu'ya nakledildiğini ve ceza davası açıldığını bildirdi.
Temur Katamadze'nin Türkiye'ye iadesi, Gürcistan-Türkiye ilişkileri ve insan hakları açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Katamadze'nin Türkiye'deki yargılanma süreci ve alacağı karar, hem Gürcistan'daki muhalefet hem de uluslararası insan hakları örgütleri tarafından yakından takip edilecek. Bu olay, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını ve insan hakları konusundaki duruşunu da etkileyebilir.