Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın vurduğu tarım arazilerinde incelemelerde bulunarak çiftçilerin yaşadığı zorlukları yerinde gördü. Şanlıurfa'da yaptığı basın açıklamasında, artan doğal afetlerin tarım üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Bayraktar, çiftçilere devlet desteğinin sağlanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. "Bu afetlerde çiftçimiz devleti yanında görmek istiyor" diyerek yetkililere seslendi.

Kuraklık ve Artan Afetler Tarımı Tehdit Ediyor

Şemsi Bayraktar, doğal afet sayısının son yıllarda ciddi oranda arttığına dikkat çekerek, 2014'te 400 civarında olan afet sayısının 2024'te 1257'ye yükseldiğini belirtti. Meyve bahçelerinin don nedeniyle zarar gördüğünü, kuraklığın ise bitkisel üretimde verim kaybına yol açtığını ifade etti. Bayraktar, "Maalesef meyve bahçelerimiz don nedeniyle yandı ve bahçelerimiz çok büyük zarar gördü, üreticilerimiz zarar gördü. Üzülerek ifade ediyorum, bu bölgede de kuraklık, bitkisel üretimde verim kaybına sebebiyet verecek ve kalitemizin de bir miktar bazı ürünlerde düşeceğini görüyoruz" şeklinde konuştu.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin buğday, arpa ve mercimek üretimindeki önemine değinen Bayraktar, kuraklığın bu ürünlerde ciddi verim kayıplarına neden olacağını söyledi. Ekim başından nisan sonuna kadar bölgenin yeterli yağış almadığını belirten Bayraktar, "Güneydoğu Anadolu Bölgesi, buğday üretiminin tek başına yüzde 20’sini gerçekleştiriyor, arpa üretiminin yüzde 15’ini gerçekleştiriyor, Güneydoğu Anadolu Bölgesi mercimek üretiminin yüzde 80’ini tek başına gerçekleştiriyor, fakat bu kuraklık buğday, arpa ve mercimek üretiminde maalesef arzu ettiğimiz üretim rakamlarının altına düşmemize vesile olacak, bundan büyük üzüntü duyuyoruz" dedi.

"Çiftçimize Sahip Çıkacağız"

Şanlıurfa'nın buğday, arpa ve mercimek üretiminde kritik bir merkez olduğunu vurgulayan Bayraktar, oda başkanlarından aldığı bilgilere göre kuru alanda buğday, mercimek ve arpa üretiminde %100'lere varan zararlar yaşandığını aktardı. Bayraktar, "Bu ürünlerde bütün Güneydoğu'da ciddi manada zarar var ve tarlalarımız yanmış görünüyor" ifadelerini kullandı. Tarımda yaş ortalamasının yükseldiğine de dikkat çeken Bayraktar, gençlerin tarımda tutulmasının önemini vurguladı.

Bayraktar, çiftçilerin devletten beklentilerini şu sözlerle dile getirdi: "Bu afetlerde çiftçimiz devleti yanında görmek istiyor. Geçtiğimiz günlerde yönetim kurulu üyelerimizle beraber, Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığımız ziyaretlerde bu afetlerle ilgili bilgi verdik ve gerekli yardımların yapılmasını da talep ettik. Don hadisesinde, üreticilerimizle alakalı bir takım yardımlar istedik aynı yardımları, kuraklık bölgesindeki üreticilerimiz için de istiyoruz. Yani üreticilerimizin böyle bir afette nakit yardımına ihtiyaçları var. Üreticilerimize nakit yardımı yapılmasını istiyoruz"

Acil Destek ve Borç Yapılandırması Çağrısı

Çiftçilerin özel ve kamu bankaları ile Tarım ve Kredi Kooperatifleri'ne olan borçlarına dikkat çeken Bayraktar, bu borçlar için yapılandırma talep etti. Üreticilerin zararları nedeniyle bu sene gelir elde edemeyeceklerini ve gelecek sezon için desteklenmeleri gerektiğini vurguladı. Bayraktar, "Para kazanamadığı için de önümüzdeki yıl tarlasına girmesi lazım. Tarlasına girmesi için de bu desteklerin eline ulaşması lazım. Yani üretime nasıl devam edecek? Parasız pulsuz bu olmaz. Bütün girdilerinizi, işçilik masraflarınız var, girdi masraflarınız var, çok farklı masraflarınız var. Bütün bu masraflarınız için size para lazım, nakit lazım. Bir taraftan da eğer bankalar sizden kalkar da borçlarını isterlerse önümüzdeki sezona nasıl başlayacaksınız, nasıl hazırlık yapacaksınız, nasıl tarlada kalacaksınız, nasıl üreteceksiniz? Bu mümkün değil, dolayısıyla çiftçimizin üretime devam edebilmesi için muhakkak surette devlet desteğine ihtiyacı var" dedi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın bu açıklamaları, kuraklık ve diğer doğal afetlerin tarım üzerindeki yıkıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Çiftçilerin yaşadığı zorluklar ve devletten beklentileri, tarım sektörünün geleceği açısından acil çözümler bulunması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Devletin çiftçilere sağlayacağı destekler, sadece onların geçimini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda ülkenin gıda güvenliğinin de teminatı olacaktır.