
Çin'den ABD'ye Şok Çağrı: Anlaşmaya Uyun!
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, ABD'ye Londra'daki toplantıda varılan mutabakata uyma çağrısında bulundu. Peki, bu çağrının ardında yatan sebepler neler ve iki ülke arasındaki ticaret savaşında son durum ne?
Çin'den ABD'ye Anlaşma Çağrısı
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, Londra'daki toplantının iki ülke liderlerinin stratejik yönlendirmesiyle yürütüldüğünü ve tarafların birbirlerinin endişelerini gidermede ilerleme kaydettiğini belirtti. Sözcü Lin, tarafların, iki ülke liderinin 5 Haziran'daki telefon görüşmesinde ve öncesinde İsviçre'nin Cenevre şehrinde yürütülen görüşmelerde varılan mutabakatın uygulanmasına yönelik tedbirlerin çerçevesi konusunda prensipte anlaştığını ifade etti. Washington yönetiminden mutabakata uymasını beklediklerini vurgulayan Lin, "Umarız ABD tarafı, ortak zemini genişletmek, yanlış anlamaları gidermek ve işbirliğini iletişim ve diyalogla geliştirmek için Çin ile birlikte çalışır." dedi.
ABD ve Çin'in, karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin çözümü için başlattığı müzakerelerin yeni turu, 9-10 Haziran'da İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılmıştı. Müzakerelerde ABD tarafını Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, Çin tarafını ise Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng, Ticaret Bakanı Vang Vıntao ve Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang temsil etmişti.
Ticaret Savaşının Kökenleri ve Gelişimi
ABD ile Çin arasındaki tarife restleşmesi ve ilişkilerde gerilim, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da aralarında Çin'in de olduğu ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri açıklamasıyla başlamıştı. Çin'in karşılık vermesiyle iki ülke arasında başlayan tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin'e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145'e kadar çıkarmış, Çin de ABD'ye yüzde 125 gümrük tarifesi getirmişti. Tırmanan ticari gerilim sonrasında ABD'li ve Çinli yetkililer, 10-11 Mayıs'ta tarife müzakereleri için İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelmiş ve karşılıklı gümrük vergilerini 90 gün boyunca düşürme kararı almıştı.
Görüşmenin ardından 14 Mayıs itibarıyla ABD'nin, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergisini 90 gün için yüzde 145'ten yüzde 30'a, Çin'in de ABD mallarına uyguladığı vergiyi yüzde 125'ten yüzde 10'a düşürmesi kararlaştırılmıştı. Ancak, Trump'ın 30 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, Çin'i Cenevre'de varılan anlaşmanın büyük bölümünü ihlal etmekle suçlamasıyla gerilim yeniden tırmanmıştı. Washington yönetimi, Pekin'in uzlaşmaya rağmen nadir metallerin ihracatına getirdiği kısıtlamaları kaldırmadığını ileri sürmüş, buna karşılık olarak yapay zeka çiplerinin ihracatına kontrol getirmiş, çip tasarımında kullanılan yazılımların Çin'e satışını durdurmuş ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile bağlantılı veya kritik araştırma alanlarında çalışan Çinli üniversite öğrencilerinin vizelerini iptal edeceğini açıklamıştı.
Gelecekte Neler Bekleniyor?
ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi, 5 Haziran'da iki ülke arasında karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin ardından ilk kez telefonda görüşmüş, görüşmede tarafların, iki ülkeden heyetlerin Cenevre'de varılan mutabakatın uygulanması için çalışmayı sürdürmesi konusunda anlaştığı bildirilmişti. Ancak, Çin'in son çağrısı, anlaşmazlıkların hala devam ettiğini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin kırılganlığını gösteriyor. Dünya ekonomisi için büyük önem taşıyan bu ticaret savaşının seyrini yakından takip etmek gerekiyor.
Uluslararası ilişkilerde yaşanan bu tür gerilimler, sadece ilgili ülkeleri değil, tüm dünyayı etkileyebilir. Özellikle, küresel ticaretin ve ekonomik istikrarın sağlanması için, ülkeler arasındaki diyalog ve işbirliğinin önemi büyüktür. Çin'in ABD'ye yaptığı bu çağrı, umarız ki, taraflar arasında yeniden bir köprü kurulmasına ve karşılıklı anlayışın artmasına vesile olur.