Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezuniyet töreninde yaşanan olay, öğrencilerin tepkisine neden oldu. "Şagirtên Apê Musa Hatin" (Apê Musa’nın öğrencileri geldi) yazılı Kürtçe pankartla salona girmek isteyen öğrenciler, güvenlik görevlileri tarafından engellendi. Bu durum, öğrenciler arasında kısa süreli bir tartışmaya yol açtı.

Pankart Neden Yasaklandı?

15 Temmuz Kongre Merkezi Celal Güzelses Salonu'nda gerçekleşen törende, pankartın içeri alınmaması gerekçesi olarak "güvenlik" ve "yeni yasak kararı" gösterildi. Öğrencilere, "Bugün itibarıyla yasak" denildiği belirtildi. Bu açıklama, öğrencilerin tepkisini daha da artırdı.

Öğrenciler, daha önce diğer fakültelerin mezuniyet törenlerinde Kürtçe pankartların törene alınabildiğini hatırlatarak duruma itiraz ettiler. Bir öğrenci, Evrensel'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Meslek Yüksekokulu, Hukuk Fakültesi öğrencileri daha önce rahatlıkla Kürtçe pankartlarla sahneye çıktı. Örneğin ‘Mikrofon hakikate, objektif direnişe / Bijî Çapemeniya Azad (Yaşasın Özgür Basın)’ pankartı açıldı. Altında Türkçe olarak ‘#ÖzgürBasınSusturulamaz’ yazıyordu. Bizim pankartımız da tamamen Kürtçeydi ve Apê Musa’ya atıf yapıyordu. Görevli alamayacağını söyledi. Sivil polis ise bugünden itibaren pankart açmanın yasaklandığını söyledi. Öncekileri hatırlatınca ‘Evet, onlar oldu ama artık almıyoruz’ yanıtı verildi.”

Öğrencilerden Tepki: Sansür ve Çifte Standart

Öğrenciler, Apê Musa’ya (Musa Anter) atıfta bulunan pankartın engellenmesini sansür olarak değerlendirirken, daha önce benzer pankartların törene kabul edilmesine rağmen kendilerine yasak getirilmesini çifte standart olarak nitelendirdi. Bu durum, mezuniyet sevinci yaşayan öğrencilerin moralini bozdu.

Musa Anter, Kürt yazar, gazeteci ve aydın olarak bilinir. Kürtçe'nin gelişmesine büyük katkıları olmuştur ve Kürt kültürü için önemli bir figürdür. 1992 yılında Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Anter'in öldürülmesi, Türkiye'de faili meçhul cinayetlerin sembollerinden biri haline gelmiştir.

Dicle Üniversitesi'nde yaşanan bu olay, ifade özgürlüğü ve kültürel haklar konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Öğrencilerin tepkisi, yetkililerin bu konudaki tutumunu gözden geçirmesine neden olabilir. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için daha şeffaf ve adil bir yaklaşım benimsenmesi önemlidir.