
Elif Akgül'den Cezaevi Mektubu: Şafak Neden Belirsiz?
Gazeteci Elif Akgül, tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Cezaevi'nden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında hazırlanan iddianameleri değerlendirdi. Akgül, yazdığı mektupta, "Türkiye'deki mahpuslar için hukuk güvenliği yok. Şafak hepimiz için belirsiz" ifadelerini kullandı. İddianamelerdeki tutarsızlıklara dikkat çeken Akgül, çarpıcı örnekler sundu.
İddianamelerdeki Skandallar Ortaya Çıktı
Akgül, iddianamelerdeki tutarsızlıkların daha ilk sayfalardan başladığını belirterek, Ayşe Panuş örneğini verdi. Panuş'un iddianamesinde suç yeri Antalya, suç tarihi 18.02.2025 olarak belirtilirken, delillerin 2012-2013 yıllarına ait ve olayın İstanbul'da geçtiği ortaya çıktı. Akgül, bu durumu "Evlere şenlik hazırlanan iddianameler" olarak nitelendirdi.
Bir diğer örnek ise Kardelen'in iddianamesi. Akgül, "Hukuken WhatsApp yazışmaları delil olarak kullanılamaz ya… Kullanmış savcı" diyerek, Kardelen'in WhatsApp yazışmalarının delil olarak kullanılmasına tepki gösterdi. Savcının, "Hedef şahsın örgütsel faaliyetleri olması sebebiyle örgütsel gizliliğe riayet ederek olası bir teknik takibi önlemek amacıyla görüşmelerinin WhatsApp isimli uygulama üzerinden gerçekleştirdiği değerlendirilmektedir" şeklindeki yorumunu eleştirdi.
Akgül, Ayşe Panuş'un iddianamesindeki tapelerde Gezi Direnişi sırasında öldürülen Ahmet Atakan için yapılan eyleme ilişkin konuşmaların yer almasına da değindi. Savcının, "Ayşe’nin de eylemde olmak istediğini belirttiği tespit edilmiştir" değerlendirmesini "Niyet suçu böyle bir şey olsa gerek" şeklinde yorumladı.
Mesleki ve Siyasi Faaliyetler Suç Sayılıyor
Elif Akgül, iddianamelerde mesleki, siyasi ve insani faaliyetlerin de suç sayıldığına dikkat çekti. Aynur Cengiz'e yöneltilen tek suçlamanın toplantı düzenlemek, toplantıya katılmak olduğunu belirten Akgül, Erkin Göylüler için cezaevindeki mahpuslara psikolojik destek sağlamasının suçlama konusu yapılmasına tepki gösterdi. Akgül, bu durumu "avukat düşmanlığı" olarak nitelendirdi.
Akgül, Gezi davasında Çiğdem Mater’e çekilmemiş belgeselden ceza verildiğini hatırlatarak, Ayşe Bengi Çelik'in mülteci durumundaki siyasetçilerle ilgili danışmanı olduğu bir belgesel için Kayapınar eski Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ile röportaj yaptığı için yargılanmasını eleştirdi. Savcının, Ayşe’nin röportaj yaptığı için silahlı terör örgütü üyesi olduğunu iddia etmesine tepki gösterdi.
İddianamelerin bu haldeyken, hala iddianamesini bekleyenlerin olduğunu vurgulayan Akgül, "Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nde revire, avukata giderken konuştuğum hemen herkes iddianame bekliyor. Koğuştaki yatağımın yanında “şafak bilinmiyor” yazıyor" ifadelerini kullandı. Akgül, Ayşe Panuş'un yetkisizlik kararı sonrası Antalya’ya gönderilen dosyanın kabul edilip edilmeyeceğini, sonrasını, ne zaman hakim karşısına çıkacağını bilmediğini belirtti.
Hukuk Güvenliği Yok
Elif Akgül'ün cezaevinden yazdığı mektup, Türkiye'deki mahpusların yaşadığı hukuksuzlukları ve belirsizliği gözler önüne seriyor. Akgül'ün vurguladığı gibi, Türkiye'deki mahpuslar için hukuk güvenliği yok ve şafak belirsizliğini koruyor. Bu durum, adalet sistemindeki sorunlara ve keyfi uygulamalara dikkat çekiyor.