Erdoğan'dan İsrail'e Sert Uyarı! Türkiye'nin Gücünden Rahatsızlar Mı?
Gündem

Erdoğan'dan İsrail'e Sert Uyarı! Türkiye'nin Gücünden Rahatsızlar Mı?


05 May 20255 dk okuma18 görüntülenmeSon güncelleme: 15 June 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyareti dönüşünde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, İsrail'in Türkiye'nin bölgedeki gücünden ve kazanımlarından duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, Suriye'deki olası yeni çatışma girişimlerine de dikkat çekti. Ayrıca, CHP'nin polise yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi ve kentsel dönüşümün önemine vurgu yaptı.

İsrail'e Sert Uyarı: Barış ve Huzur İstemiyorlar

Erdoğan, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saydığını ve Gazze'ye insani yardım götüren gemiye yapılan saldırının tam anlamıyla haydutluk olduğunu belirtti. "İsrail, bombalarla, ağır silahlarla yenemediği Filistinlileri, gıdadan, ilaçtan mahrum bırakarak yenmeye çalışıyor. İsrail gıdayı, temiz suyu, ilacı silah olarak kullanıyor" dedi. Ayrıca, İsrail'in Suriye'de bazı grupları kışkırtarak yeni bir çatışma ortamı oluşturmaya çalıştığını ve Türkiye'nin bölgedeki gücünden rahatsız olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı, İsrail'in kandan ve kaostan beslendiğini, barış ve huzur ikliminin İsrail'in istediği son şey olduğunu vurguladı. Türkiye'nin İsrail'le ticari ilişkileri kesmesinin nedenini ise "dostumun düşmanı, aynı şekilde bize de düşmanlık yapıyor demektir" şeklinde açıkladı. Erdoğan, "Şu an itibarıyla Gazze’deki o masumlara acımasızca bombaları yağdıran, bütün bölgeyi harabeye dönüştüren bir İsrail’den, biz zaten insanlık beklemeyiz" ifadelerini kullandı.

CHP'ye Tepki: Polise Otobüs Sürmek Kabul Edilemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'lilerin polislere yönelik saldırılarına da sert tepki gösterdi. Siyasi hırsların ve saplantıların CHP'li yöneticileri esir aldığını belirten Erdoğan, "Muvazene tamamen kayboldu. Utançla hatırlanacak işler yapıyorlar. Milleti sokağa dökmek, iç karışıklık çıkartmak, kaos oluşturmak, provokasyonlara ortam sağlamak bitti; işi şimdi doğrudan devletin polisinin üzerine otobüs sürmeye kadar vardırdılar" dedi. Bu eylemin siyasetin sınırlarını aştığını ve yargının konusu haline geldiğini vurguladı.

Erdoğan, olayda bir kadın polisin başörtülü olduğuna dikkat çekerek, otobüsün içinden "sür, sür, sür" diye bağırıldığını ve şoförün de bu yönde talimat aldığını itiraf ettiğini söyledi. "Polislerimiz devletin ve milletimizin güvenliği için gecelerini gündüzlerine katarken, siz nasıl onların üzerlerine parti otobüsü sürdürürsünüz?" şeklinde konuştu.

Kentsel Dönüşüm Hayat Memat Meselesi

İstanbul depremi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, deprem meselesinin sembolik birkaç bina ile geçiştirilemeyeceğini, kalıcı ve sürdürülebilir çözümlerin peşinde olduklarını belirtti. Kentsel dönüşümün Türkiye için bir hayat memat meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İnsanların evlerinin başlarına yıkılmaması için en dayanıklı, son teknoloji ile yapılmış ve estetik açıdan şehirlerimizin dokusunu koruyan ve destekleyen yapılar inşa etmeliyiz" dedi. Bu konunun ideolojik saplantılara kurban edilemeyeceğini ve depreme hazır şehirlerin Türkiye'nin geleceğini kurtaracağını ifade etti.

Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki etkin rolünü koruma kararlılığını ve iç politikada birlik ve beraberlik çağrısını içeriyor. İsrail'e yönelik sert eleştiriler ve CHP'ye gösterilen tepki, Cumhurbaşkanı'nın dış ve iç politikadaki hassasiyetlerini gözler önüne seriyor. Kentsel dönüşüm vurgusu ise, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşme ve güvenli yaşam alanları oluşturma hedefinin altını çiziyor.