Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ziyareti sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Lozan Antlaşması, Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze'deki durum ve Türkiye-ABD ilişkileri gibi önemli konulara değinen Erdoğan, dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Lozan Tartışmalarına Sert Yanıt

Erdoğan, muhalefetin PKK'nın Lozan'la ilgili açıklamalarına tepki göstermesi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in AKP ve MHP'yi bu açıklamayla ilişkilendirmesi üzerine şunları söyledi: "Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Ne millete seslenişlerde böyle bir beyanım oldu, ne dar kapsamlı toplantılarda bu tür bir açıklama yaptım. Böyle bir şey düşünmedik. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar." Erdoğan ayrıca, Doğu ve Güneydoğu'daki halkın yaklaşımını önemsediğini ve milletin terörün tamamen devre dışı bırakılmasını istediğini vurguladı.

Erdoğan, devletin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyeceklerini de sözlerine ekledi. Cumhur İttifakı'nın tam bir dayanışma içinde olduğunu belirtti.

Rusya-Ukrayna Barış Girişimleri

İstanbul'da yapılması planlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasındaki görüşmenin gerçekleşmemesiyle ilgili olarak Erdoğan, "Burada bizden kaynaklı herhangi bir durum söz konusu değil. Burada aktif konumda olan liderler kimlerdir diye baktığımız zaman, Sayın Putin burada önemli bir başat aktör. Sayın Trump da aynı şekilde başat aktör. Sayın Zelenskiy de aynı durumda. Biz bunların hepsine çağrımızı yaptık." dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin başından beri savaşın sona ermesi için yoğun çaba sarf ettiğini ve bu zirvenin barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandığını ifade etti. Türkiye olarak adil ve kalıcı barış için gayret gösterdiklerini, sadece 'savaş bitsin' demekle kalmayıp, yöntem önerdiklerini, zemin hazırladıklarını ve çağrılar yaptıklarını vurguladı. "Barış görüşmelerinden kesin bir sonuç almak en büyük arzumuz. Dolayısıyla biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız."

Gazze'ye Yardım Eli

Erdoğan, Gazze'deki duruma ilişkin olarak, Kızılay aracılığıyla her türlü gıda yardımını yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini belirtti. "7'den 70'e o çoluk çocuk, kadın, erkek Gazzelilerin ellerinde tencere, tava ile nasıl yemek sırasına girdiklerini görüyorsunuz. Orada adeta açlığa mahkum edilen bir millet var ve bunlara yönelik neler yapıldığını görüyoruz, görüyorsunuz." dedi.

Kurban Bayramı ile bölgeye gerek et, gerek kurban olarak yardımları ulaştırmanın gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, Gazze'nin bir gün bile kaybedecek zamanı olmadığını ve İsrail saldırganlığının durdurulması gerektiğini söyledi. Bölgede kalıcı barışın yolunun iki devletli çözümden geçtiğini, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulmasının en etkin yol olduğunu ifade etti.

Türkiye-ABD İlişkilerinde Yeni Dönem mi?

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye 300 milyon doları aşan havadan havaya füze satışına onay vermesiyle ilgili olarak Erdoğan, CAATSA'da bir yumuşama olduğunu ve bu sürecin daha süratli aşılacağını düşündüğünü belirtti. İki büyük müttefik NATO üyesi olarak aralarında savunma alanında hiçbir kısıtlama olmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bu yönde atılan her olumlu adımın kıymetli olduğunu ve devamının geleceğine inandığını söyledi. Savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarları olduğunu ve işbirliğinin karşılıklı saygı ve anlayış temelinde devam edeceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikadaki önemli gündem maddelerine ışık tutuyor. Lozan tartışmalarına sert yanıtı, Rusya-Ukrayna barış sürecindeki arabuluculuk rolü, Gazze'ye yönelik insani yardımları ve Türkiye-ABD ilişkilerindeki olumlu gelişmeler, ülkenin bölgesel ve küresel arenadaki etkinliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Erdoğan'ın vurguladığı gibi, Türkiye barış, istikrar ve işbirliği için elinden geleni yapmaya devam edecektir.