
Harem-i İbrahim Camiine İsrail Engeli! Müslümanlara Yasak mı?
İsrail makamları, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ni, Yahudilerin Hamursuz Bayramı gerekçesiyle iki gün boyunca Müslümanların girişine kapattı. Bu karar, bölgede gerginliğe neden olurken, Filistinlilerin tepkisini çekti.
Harem-i İbrahim Camisi Neden Kapatıldı?
El Halil Vakıflar Müdürlüğünde camilerden sorumlu Ekrem et-Temimi, İsrail yönetiminin camiyi tamamen kapattığını ve bu süre zarfında sadece Yahudi yerleşimcilerin girişine izin verildiğini açıkladı. Temimi, "İsrail makamları caminin tüm kısımlarını Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin girişine açtı" dedi. Bu durum, Filistinlilerin dini özgürlüklerinin kısıtlanması olarak değerlendiriliyor.
İsrail'in uyguladığı kapatma kararının cami çevresini de kapsadığına dikkat çeken Temimi, Filistinli Müslümanların camiye ulaşmalarının sıkı güvenlik önlemleri altında zorlaştırıldığını, askeri kontrol noktalarından geçişlerine de izin verilmediğini aktardı. Yahudilerin Hamursuz (Pesah) Bayramı, bu yıl 12 Nisan’da başladı ve kutlamalar bir hafta boyunca devam edecek.
Harem-i İbrahim Camisi'nin Önemi
İşgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi, Mekke’deki Mescid-i Haram, Medine’deki Mescid-i Nebevi ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın ardından İslam dünyasının en kutsal dördüncü mabedi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, camiye yönelik herhangi bir kısıtlama, Müslüman dünyasında büyük bir hassasiyet yaratıyor.
İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’daki cami, 25 Şubat 1994’te sabah namazı sırasında Yahudi bir fanatik tarafından gerçekleştirilen saldırı sonrası kapatılmış, sonrasında da ibadethanenin büyük bölümü Yahudilere tahsis edilerek ikiye bölünmüştü. İsrail makamları, camiyi her yıl farklı Yahudi bayramları sırasında toplamda 10 gün süreyle Müslümanların kullanımına tamamen kapatarak yalnızca Yahudi yerleşimcilerin girişine açıyor. Bu uygulama, uluslararası kamuoyunda tepkilere yol açsa da yıllardır devam ettiriliyor.
Bu tür olaylar, bölgedeki hassas dengeleri daha da bozarak, İsrail-Filistin çatışmasının derinleşmesine zemin hazırlıyor. Harem-i İbrahim Camisi'ne yönelik bu tür kısıtlamaların, bölgedeki barış umutlarını zayıflattığı ve gerginliği tırmandırdığı açıkça görülüyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve adil bir çözüm için çaba göstermesi gerekiyor.