İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması derinleşiyor. Gözaltına alınan 45 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bu gelişme, İBB ve Ekrem İmamoğlu cephesinde büyük yankı uyandırdı. Peki, soruşturmanın detayları neler? Kimler gözaltında?

İBB Operasyonu: Kimler Gözaltında?

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında 49 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. 23 Mayıs Cuma günü yapılan operasyonlarla 45 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmada, İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'nda usulsüzlük yapıldığı iddia ediliyor. Gözaltılar sadece İstanbul'la sınırlı kalmadı, İzmir, Trabzon, Antalya, Tunceli ve Kocaeli'de de operasyonlar düzenlendi.

Gözaltına alınan isimler arasında İBB bünyesinde üst düzey görevlerde bulunan kişiler de bulunuyor. Adliyeye sevk edilenler arasında dikkat çeken isimler şunlar:

• KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt
• İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay
• İBB Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Seyfullah Demirel
• İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu
• İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Koruma Müdürü Mustafa Akın
• İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık
• Yapı Merkez İnşaat’ın sahipleri Mustafa Başar Arıoğlu, Erdem Arıoğlu ve Özge Arıoğlu

Soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınan Kadriye Kasapoğlu'nun ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı bilgisi paylaşıldı.

Soruşturmanın Kapsamı ve İddialar Neler?

Soruşturmanın temelinde, İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'nda yapılan usulsüzlük iddiaları yer alıyor. İddialara göre, bu kurumlarda yapılan ihalelerde ve projelerde yolsuzluklar tespit edildi. Bu usulsüzlüklerin boyutunun ne kadar olduğu ve kimlerin bu işlere karıştığı ise soruşturma sonucunda netleşecek.

KİPTAŞ, İstanbul'da konut üretimi konusunda önemli bir role sahip. Bu nedenle, KİPTAŞ'ta yapılan usulsüzlük iddiaları büyük önem taşıyor. İSTAÇ ise İstanbul'un çevre temizliği ve atık yönetimi gibi konularda faaliyet gösteriyor. İSTAÇ'taki usulsüzlük iddiaları ise çevre sağlığı açısından endişe verici olabilir.

Yolsuzluk iddiaları, yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tür soruşturmalar, kamu kaynaklarının doğru ve etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak adına büyük önem taşıyor.

Bu soruşturma, İBB'nin geleceği ve Ekrem İmamoğlu'nun siyasi kariyeri açısından kritik bir dönemeç olabilir. Soruşturmanın sonuçları, İBB'deki yönetim anlayışını ve gelecekteki projeleri derinden etkileyebilir.