İsrail, Gazze'deki ateşkesi bir kez daha ihlal ederek uluslararası kamuoyunun tepkisini çekti. Hamas'ın dün teslim ettiği cenazenin, İsrail ordusunun Aralık 2023'te Gazze Şeridi'nde bulduğunu açıkladığı esir Ofir Tzarfati'ye ait olduğunu öne süren Tel Aviv yönetimi, bu kez de Hamas'ı anlaşmayı bozmakla suçladı. Bu suçlamaların ardından İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarını başlattı ve ne yazık ki bu saldırılarda yine masum siviller hayatını kaybetti. Özellikle çocukların hedef alınması, uluslararası alanda büyük bir infiale yol açtı.

Gazze'de Yaşanan Son Saldırılar

Sağlık yetkilileri ve görgü tanıklarının aktardığı bilgilere göre, İsrail'in hava saldırıları "sarı hat" olarak adlandırılan bölgedeki evleri, sivil bir aracı, bir barınağı ve hatta bir hastaneyi hedef aldı. Bu saldırılar sonucunda 24'ü çocuk olmak üzere toplam 63 kişi hayatını kaybetti. Bu acı tablo, İsrail'in orantısız güç kullanımına ve sivilleri koruma yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair endişeleri artırıyor.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine yönelik saldırıları aralıksız devam ediyor. Yerel kaynaklar, İsrail'in ateşkesi ihlal ederek başlattığı saldırılarda birçok Filistinlinin yaşamını yitirdiğini belirtiyor. Bu durum, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirirken, uluslararası toplumun acil müdahalesini zorunlu kılıyor.

Hamas'ın Açıklaması ve İsrail'in İddiaları

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin İsrail işgali altında bulunan Refah bölgesinde dün "Hamas tarafından düzenlendiğini" iddia ettiği saldırıda Yonah Efraim Feldbaum isimli bir askerinin öldüğünü açıkladı. Ancak Hamas, bu saldırıyla ilgisi olmadığını belirterek İsrail'in iddiasını kesin bir dille yalanladı. Bu karşılıklı suçlamalar, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, ateşkesin kalıcılığına dair şüpheleri artırıyor.

İsrail'in bu tür eylemleri, uluslararası hukuk ve insan hakları normlarına aykırıdır. Sivillerin korunması, savaş hukukunun temel ilkelerinden biridir ve bu ilkenin ihlali, savaş suçları kapsamında değerlendirilebilir. Uluslararası toplumun, İsrail'in bu eylemlerine karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi ve sorumluların hesap vermesini sağlaması gerekmektedir.

Ateşkes İhlalinin Bölgesel Etkileri

İsrail'in ateşkesi ihlal etmesi, sadece Gazze'de değil, tüm bölgede istikrarsızlığa yol açabilecek potansiyele sahip. Bu tür eylemler, radikal grupların güçlenmesine ve şiddetin tırmanmasına zemin hazırlayabilir. Ayrıca, bölgedeki diğer ülkelerin de sürece dahil olmasıyla daha geniş çaplı bir çatışma riski ortaya çıkabilir.

Uluslararası toplumun, bölgedeki gerilimi azaltmak ve kalıcı bir barış sağlamak için daha aktif bir rol oynaması gerekiyor. Bu kapsamda, taraflar arasında diyalog kanallarının açılması, güven arttırıcı önlemlerin alınması ve ekonomik kalkınmaya yönelik projelerin desteklenmesi büyük önem taşıyor.

• Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması
• Sivillerin korunması için uluslararası gözlemcilerin bölgeye gönderilmesi
• Gazze'nin yeniden imarı için uluslararası yardımın artırılması
• Bölgedeki insani krizin çözümü için acil yardım sağlanması

İsrail'in ateşkesi ihlal ederek Gazze'de sivilleri hedef alması, kabul edilemez bir durumdur. Uluslararası toplumun bu tür eylemlere karşı sessiz kalmaması ve sorumluların hesap vermesini sağlaması gerekmektedir. Aksi takdirde, bölgedeki şiddet sarmalı daha da derinleşecek ve kalıcı bir barışın sağlanması zorlaşacaktır. Unutulmamalıdır ki, barış sadece adaletle mümkündür ve adaletin sağlanması için uluslararası toplumun ortak çabası gerekmektedir.