Deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul depremiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ercan, olası depremin tarihini ve büyüklüğünü tahmin ederken, depremden en az etkilenecek bölgeleri de işaret etti. Peki, İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyor mu? Ercan'ın açıklamaları neler içeriyor? İşte detaylar...
İstanbul Depremi İçin Tarih Aralığı
Prof. Dr. Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İstanbul depremi için tarih aralığı verdi. Ercan, "Depremler 2045'ten önce beklenmiyor, depremler 2075 ya da daha sonra olabilecek" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar için bir nebze olsun rahatlama sağladı. Ancak Ercan, deprem riskinin tamamen ortadan kalkmadığını da vurguladı.
Depremden En Az Etkilenecek Yerler
Ercan, paylaşımında depremden en az etkilenecek yerleri de belirtti. "En az Anadolu yakası etkilenecek" diyen Ercan, Anadolu yakasının zemininin daha sağlam olduğunu ve bu nedenle daha az hasar göreceğini ifade etti. Ancak, bu durum Anadolu yakasının tamamen güvende olduğu anlamına gelmiyor. Her iki yakada da deprem önlemlerinin alınması büyük önem taşıyor.
Olası Depremin Özellikleri
Prof. Dr. Ercan, olası İstanbul depreminin özelliklerine dair de önemli bilgiler paylaştı:
- Kırık izi doğu-batı doğrultulu olacak.
- İstanbul Kolu Zeytinburnu önünde çatallaşma yapıp, Sivri Ada’ya doğru dönecek.
- İstanbul kolunda deprem odağı Küçükçekmece’nin 25 km Marmara içinde, 7-10 km derinde, granit içinde olacak.
- Depremin İstanbul kolu üzerinde büyüklüğü M6,7 olacak.
- Büyüklük Trakya kolunda M6,9-M7,1’e düşecek.
- Ne M7,5, ne de 8’lik deprem olasılığı kaldı.
- Ne depremler bitti, ne de her an deprem olma olasılığı kaldı.
- Süpürtü (tsunami) yüksekliği 2 metreyi geçmeyecek.
Prof. Dr. Ercan'ın bu açıklamaları, olası bir depremde nelerin yaşanabileceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Özellikle tsunami riskinin düşük olması, olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın İstanbul depremi için yaptığı açıklamalar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ercan'ın 2045'ten önce deprem beklenmediği yönündeki açıklaması, İstanbullular için bir umut ışığı olsa da, deprem gerçeğini unutmamak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, deprem değil, dayanıksız yapılar öldürür. Bu nedenle, binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmek ve güvenli yaşam alanları oluşturmak, hepimizin sorumluluğundadır.