İtibar Suikastı Mı? O Belediye Başkanlarına Ne Oldu?
Gündem

İtibar Suikastı Mı? O Belediye Başkanlarına Ne Oldu?


04 June 20255 dk okuma16 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Türkiye'de siyaset arenası, son günlerde dikkat çekici bir gelişmeyle çalkalanıyor. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının kameralar önünde "teşhir edilmesi", akıllara "itibar suikastı" iddialarını getiriyor. Peki, bu durum ne anlama geliyor? Seçilmiş kişilerin yargılanmadan, suçlu ilan edilmeden bu şekilde sergilenmesi, hukuk devleti ilkeleriyle ne kadar bağdaşıyor?

Sıraya Dizilen Belediye Başkanları: Bir Teşhir Töreni Mi?

Sedat Kaya'nın dikkat çekici yazısında belirttiği gibi, henüz mahkeme görmemiş, savunma yapmamış ve suçlu bulunmamış insanlar, bir sabah kameralara "gösterildiler". Bu kişiler, halkın rızasıyla seçilmiş belediye başkanlarıydı. Ancak şimdi, devletin kameraları önünde sıraya dizilmişlerdi. Bu durum, akıllara şu soruları getiriyor:

  • Bu bir yargısız infaz mı?
  • İtibar cellatları iş başında mı?
  • Bu türden teşhirler, hukuk devletine zarar veriyor mu?

İtibar Suikastı Nedir ve Neden Yapılır?

İtibar suikastı, bir kişinin veya kurumun itibarını zedelemek, kamuoyundaki güvenilirliğini sarsmak amacıyla yapılan planlı ve sistemli saldırılardır. Bu tür saldırılar genellikle siyasi veya ekonomik çıkar sağlamak amacıyla yapılır. İtibar suikastının farklı yöntemleri olabilir:

  • Yanlış veya çarpıtılmış bilgilerin yayılması
  • Karalama kampanyaları
  • Sosyal medyada linç girişimleri
  • Yargısız infazlar

İtibar suikastı, hedef alınan kişi veya kurumun sadece itibarını değil, aynı zamanda psikolojisini, sosyal ilişkilerini ve hatta kariyerini de olumsuz etkileyebilir.

Hukuk Devleti ve Masumiyet Karinesi

Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi, bir kişinin suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşene kadar suçsuz sayılması anlamına gelir. Bu ilke, kişilerin hak ve özgürlüklerini koruma altına alır ve keyfi uygulamaların önüne geçer. Ancak, belediye başkanlarının kameralar önünde teşhir edilmesi, masumiyet karinesinin ihlali olarak değerlendirilebilir. Bu durum, kamuoyunda yargısız infaz algısı yaratır ve kişilerin itibarını zedeler.

Sonuç olarak, seçilmiş belediye başkanlarının henüz suçluluğu kanıtlanmadan bu şekilde teşhir edilmesi, hukuk devleti ilkeleriyle çelişen ve kamuoyunda infial yaratan bir durumdur. Bu tür uygulamaların, masumiyet karinesini zedelediği ve itibar suikastı şüphelerini artırdığı unutulmamalıdır. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve kişilerin haklarının korunması için, yargılama süreçlerinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.