21 Nisan 2025 Pazartesi

Kanal İstanbul'da İhanet Mi? CHP'li Karabat'tan Şok Sözler!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Kanal İstanbul projesiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Projenin İstanbul'un su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Karabat, "İSKİ'ye bile haber verilmeden İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayan Sazlıdere Barajı, içme suyu havzası olmaktan çıkarılıp imara açıldı. Bu kabul edilemez!" dedi.

Sazlıdere Barajı Neden Önemli?

Sazlıdere Barajı, İstanbul'un su ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan kritik bir su kaynağıdır. Barajın içme suyu havzası olmaktan çıkarılması, İstanbul'un su güvenliği açısından büyük bir risk oluşturmaktadır. Uzmanlar, Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte İstanbul'un su kaynaklarının daha da azalacağını ve kuraklık tehlikesinin artacağını belirtiyor.

  • Sazlıdere Barajı, İstanbul'un su ihtiyacının %10'unu karşılıyor.
  • Barajın havzası, imar alanına dönüştürüldü.
  • Uzmanlar, projenin kuraklık riskini artıracağını söylüyor.

"Kanal Değil, Hayat İstiyoruz!"

Karabat, açıklamasında, "Biz kanal değil, hayat istiyoruz! İstanbul'un su kaynaklarını korumak, gelecek nesillere yaşanabilir bir şehir bırakmak zorundayız. Bu projeden vazgeçilmelidir" ifadelerini kullandı. Kanal İstanbul projesinin sadece bir kanal projesi olmadığını, aynı zamanda İstanbul'un doğal kaynaklarına ve yaşam alanlarına yönelik büyük bir tehdit olduğunu vurguladı.

Kanal İstanbul projesi, başından beri tartışmalara yol açan bir proje olmuştur. Projenin çevresel etkileri, maliyeti ve gerekliliği konusunda pek çok soru işareti bulunmaktadır. İstanbul halkının büyük bir bölümü de projeye karşı çıkmaktadır. Projenin hayata geçirilmesi durumunda İstanbul'un doğal güzelliklerinin ve su kaynaklarının zarar göreceği endişesi yaygındır.

CHP'li Karabat'ın açıklamaları, Kanal İstanbul projesinin tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Projenin İstanbul'un geleceği üzerindeki etkileri daha da yakından takip edilmelidir. İstanbul'un su kaynaklarını korumak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir şehir bırakmak için tüm kesimlerin ortak akılla hareket etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, İstanbul'u geri dönülmez bir felakete sürükleyebiliriz.

İlgili Haberler