Hürriyet yazarı Nedim Şener'in gündeme bomba gibi düşen yazısıyla, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Dışişleri Bakanlığı'na yönelik sızma girişimlerini dört kritik operasyonla engellediği ortaya çıktı. Bu çarpıcı gelişme, Türkiye'nin dış politikasına yönelik potansiyel tehditleri bertaraf etme açısından büyük önem taşıyor. Peki, bu operasyonlarda neler yaşandı ve kimler gözaltına alındı? İşte detaylar...

MİT'in Kritik Operasyonları

Nedim Şener'in aktardığı bilgilere göre, MİT'in titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda, FETÖ'nün Dışişleri Bakanlığı'ndaki yapılanması deşifre edildi. 2025 yılının Temmuz ve Ekim ayları arasında gerçekleştirilen dört ayrı operasyonla, örgütün kritik noktalara yerleştirdiği isimler tek tek tespit edildi. Bu operasyonlar, sadece FETÖ'nün sızma girişimini engellemekle kalmayıp, aynı zamanda örgütün bakanlık içindeki ağını da çökertti.

Operasyonlar kapsamında, aralarında eski Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, eski Dışişleri Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Burak Karartı ve eski Tel Aviv Maslahatgüzarı Gürçay Şeker'in de bulunduğu 21'i aktif görevde olmak üzere toplam 58 kişi hakkında adli işlem başlatıldı. Bu isimlerin, FETÖ'nün Dışişleri Bakanlığı'ndaki hücrelerini oluşturduğu ve örgütün talimatları doğrultusunda hareket ettiği belirlendi.

Gözaltına Alınan İsimler ve Suçlamalar

Gözaltına alınan isimler arasında dikkat çeken bazı kişiler şunlar:

• Arif Hakan Yeter: Eski Münster Başkonsolosu, FETÖ ile bağlantılı olduğu iddiasıyla görevden alınmıştı.
• Burak Karartı: Eski Dışişleri Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı, örgütün kritik isimlerinden biri olarak biliniyor.
• Gürçay Şeker: Eski Tel Aviv Maslahatgüzarı, FETÖ'nün dış temsilciliklerdeki yapılanmasının önemli bir parçası olduğu düşünülüyor.

Bu kişilerin, FETÖ'ye üye olmak, örgüte finans sağlamak ve devlet sırlarını ifşa etmek gibi suçlamalarla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. MİT'in elde ettiği deliller, bu isimlerin örgütle olan bağlantılarını açıkça ortaya koyuyor.

Operasyonların Önemi ve Sonuçları

MİT'in bu başarılı operasyonları, Türkiye'nin dış politikasının güvenliği açısından hayati önem taşıyor. FETÖ'nün Dışişleri Bakanlığı gibi kritik bir kuruma sızması, ülkenin uluslararası ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve milli çıkarlarına zarar verebilirdi. Ancak, MİT'in zamanında müdahalesiyle bu tehlike bertaraf edilmiş oldu.

Bu operasyonlar, aynı zamanda FETÖ ile mücadelede gelinen noktayı da gösteriyor. Devletin tüm kurumlarında örgütle etkin bir şekilde mücadele edildiği ve örgütün yapılanmalarının tek tek deşifre edildiği anlaşılıyor. MİT'in bu başarısı, diğer güvenlik birimlerine de örnek teşkil ediyor ve FETÖ ile mücadelede kararlılığın devam edeceğini gösteriyor.

Nedim Şener'in yazısıyla kamuoyuna yansıyan bu önemli gelişme, Türkiye'nin güvenliği ve dış politikası açısından büyük bir rahatlama sağladı. MİT'in FETÖ'ye yönelik operasyonlarının devam edeceği ve örgütün tüm yapılanmalarının ortaya çıkarılacağı belirtiliyor. Bu süreçte, devletin tüm kurumlarının işbirliği içinde hareket etmesi ve FETÖ ile mücadelede kararlılıkla yoluna devam etmesi büyük önem taşıyor.