
Mücella Yapıcı'dan Şok Sözler: İstanbul'u Kimler Yağmalıyor?
Mimar Mücella Yapıcı, İstanbul'daki çarpık kentleşmenin kökenlerini ve dönüşümün kritik aşamalarını detaylı bir şekilde ele alarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Osmanlı döneminden günümüze İstanbul'un kentleşme sürecini değerlendiren Yapıcı, kentsel yağmanın artık planlar aracılığıyla yapıldığını ve her yıkımın sermayeye kâr olarak döndüğünü vurguladı.
İstanbul'un Kentleşme Tarihi: Osmanlı'dan Günümüze
İstanbul'un kentleşme süreci, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır. Ancak, özellikle son yüzyılda yaşanan hızlı nüfus artışı ve plansız yapılaşma, şehrin dokusunu önemli ölçüde değiştirmiştir. Mücella Yapıcı, bu süreçte yapılan hataları ve yanlış uygulamaları şu şekilde sıralıyor:
- Plansız Göç: Kırsal kesimden şehirlere yaşanan yoğun göç, altyapı yetersizliklerine ve kaçak yapılaşmaya neden olmuştur.
- Rant Odaklı Politikalar: Şehir planlamasında kamu yararı yerine rantın öncelenmesi, yeşil alanların azalmasına ve betonlaşmanın artmasına yol açmıştır.
- Deprem Gerçeği: Deprem kuşağında yer alan İstanbul'da, depreme dayanıklı olmayan binaların sayısı oldukça fazladır.
Yapıcı, "İstanbul'un kentleşme süreci, maalesef hatalarla dolu bir süreç olmuştur. Plansızlık, rant hırsı ve deprem gerçeğinin göz ardı edilmesi, bugünkü sorunların temel nedenleridir," dedi.
Kentsel Yağma ve Sermaye İlişkisi
Mücella Yapıcı, kentsel dönüşüm projelerinin de kentsel yağmanın bir parçası olduğunu savunuyor. Yapıcı'ya göre, bu projeler genellikle yoksul semtlerde başlatılmakta ve bölge sakinleri yerlerinden edilerek, yerlerine lüks konutlar ve iş merkezleri inşa edilmektedir. Bu durum, sosyal adaletsizliği artırmakta ve gelir dağılımını daha da bozmaktadır. Yapıcı, bu durumu şu sözlerle ifade ediyor: "Kentsel dönüşüm, aslında kentsel yağmanın bir diğer adıdır. Yoksul mahalleler yıkılıp, yerlerine zenginlere yönelik projeler yapılıyor. Bu, tam anlamıyla bir sermaye transferidir."
Kentsel dönüşüm projelerinin yanı sıra, imar değişiklikleri ve plan tadilatları da kentsel yağmanın önemli araçlarıdır. Özellikle kıyı bölgelerinde yapılan imar değişiklikleri, doğal güzelliklerin tahrip olmasına ve betonlaşmanın artmasına neden olmaktadır. Mücella Yapıcı, bu konuda şunları söylüyor: "Kıyı bölgelerinde yapılan imar değişiklikleri, tam anlamıyla bir felakettir. Denizlerimizin, sahillerimizin beton yığınına dönmesine göz yumamayız."
Çözüm Önerileri
Mücella Yapıcı, İstanbul'daki çarpık kentleşme sorununa çözüm bulmak için bir dizi öneride bulunuyor. Bu öneriler arasında, şehir planlamasında kamu yararının öncelenmesi, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi, yeşil alanların korunması ve kentsel dönüşüm projelerinin sosyal adaleti gözetmesi yer alıyor. Yapıcı, "İstanbul'u kurtarmak için acil önlemler almalıyız. Şehir planlamasında kamu yararını ön planda tutmalı, depreme dayanıklı yapılar inşa etmeli ve yeşil alanlarımızı korumalıyız," şeklinde konuştu. Ayrıca, mevcut yapı stokunun depreme karşı güçlendirilmesi ve riskli bölgelerde yaşayan vatandaşların güvenli alanlara taşınması da büyük önem taşıyor.
Mücella Yapıcı'nın açıklamaları, İstanbul'daki çarpık kentleşme sorununa farklı bir bakış açısı getiriyor. Kentsel yağmanın planlar aracılığıyla nasıl yapıldığını ve yıkımların kime yaradığını gözler önüne seriyor. Yapıcı'nın çözüm önerileri, İstanbul'u daha yaşanabilir bir şehir haline getirmek için atılması gereken adımları işaret ediyor. Umuyoruz ki, bu uyarılar dikkate alınır ve İstanbul için daha iyi bir gelecek inşa edilir.