Gazeteci Nuray Başaran Demir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında şok edici bir suç duyurusunda bulundu. Demir, İzmir'deki mitingde ses ve görüntüsünün yansıtılmasıyla hedef gösterildiğini belirterek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi sundu. Bu beklenmedik gelişme, siyaset ve medya dünyasında büyük yankı uyandırdı.

Olayın Arka Planı: Tehditler ve Yangın

Demir, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle uzun süredir tehditler aldığını ve 25 Nisan'da oturduğu sitede çıkan yangının bu tehditlerle bağlantılı olduğunu iddia etti. Yangın sırasında evde olmadığını belirten Demir, kızının tesadüfen eve uğradığını ve yangınla karşılaştığını söyledi. Demir, "Tesadüfen kızım o gün eve uğruyor ve evimizin yan duvarında elektrik kontağından çıkmış gibi görünen bir yangınla karşı karşıyayız. Onun araştırılma sürecindeydik aslında tam da," dedi.

Demir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 19 Mayıs mitinginde kendisini ve diğer bazı gazetecileri hedef gösterdiğini savundu. "Özgür Özel Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı 19 Mayıs mitinginde bizi tekrar hedef gösterdi bazı gazetecilerle birlikte. Görüntülerimizi ve seslerimizi yayınlayarak işte bunlar yalan söylüyor gibi hedef göstererek bizi bütün Türkiye'ye ilan etti," şeklinde konuştu.

Suç Duyurusunun Gerekçesi: Hedef Gösterme İddiası

Demir, CHP delegelerine 1200 telefon dağıtıldığı haberini kendisinin yaptığını ve bu bilginin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin soruşturma dosyasında yer aldığını belirtti. Bu haberin ardından Özgür Özel'in kendisini hedef aldığını ifade etti. "Aslında bu haberi yapan ve kurultay davalarını başından bu yana takip eden tek gazeteci benim, yani onu adımı vermese de kimin yaptığı ve hedefin ben olduğu belliydi," dedi.

Demir, gazetecilerin 212 sayılı kanuna göre kamu görevi yaptığını ve halkın haber alma özgürlüğünü sağladıklarını vurguladı. "Günün sonunda biz de 212 sayılı kanununa göre kamu görevi yapıyoruz. Sizler de öyle biliyorsunuz. Görevimiz de halkın haber alma özgürlüğü noktasında halkı aydınlatmak ve bilinçlendirmek. Bunu da bir kamu görevi hizmeti olarak ben görüyorum," şeklinde konuştu.

Demir, Özel'in mitingde kendisini hedef göstermesi üzerine suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resen soruşturma başlattığını ve kendisini ifadeye çağırdığını belirtti. "Resen başlayan soruşturmayla ilgili hem evimin bu noktada nasıl yandığı konusunda araştırılması, kimler tarafından yapıldığını ortaya çıkarılmasını istedim. Hem de beni hedef gösteren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'den şikayetçi oldum," dedi.

Demir'den Kılıçdaroğlu Açıklaması ve Özel'e Çağrı

Demir, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını yapmadığını kesin bir dille yalanladı. "Kemal Kılıçdaroğlu'yla dün bugün yarın hiçbir danışmanlık hizmetim yoktur. Hiçbir şekilde danışmanlık yapmadım," dedi.

Özgür Özel'e seslenen Demir, korkmadığını ve mesleğini yapmaya devam edeceğini vurguladı. "Buradan tekrar Özgür Özel'e sesleniyorum. Ben korkmuyorum. Ben canı cebinde yaşayan gazetecilerdenim... En fazla dün akşam yayında da söylediğim gibi basın şehidi olurum. Bu da benim çocuğuma ve aileme bırakacak en önemli miras olur. Bununla da gurur duyarım," dedi.

Yangının ardından evinin sokağına bakan kameraların devre dışı bırakıldığını ve bu durumun şüphelerini artırdığını belirten Demir, soruşturmanın sessizce yürütülmesini beklediklerini ancak Özel'in kendisini hedef göstermesi üzerine açıklama yapma gereği duyduğunu söyledi.

Demir, savcılık tarafından resen soruşturma başlatıldığını ve tehditler almaya devam ettiğini belirterek, "Bedelse bedel ödemeye hazırız... Hala beni tehdit edenler var... Ben de yine buradan haykırıyorum. Azdan az gider. Çoktan çok gider. Ben bugün tek başımayım. Yalnızım ama benimle ilgili bir görevlendirecekleri adam varsa eğer ölümü göze alıp gelsin. Özgür Özel'e çağrımdır," şeklinde konuştu.

Gazeteci Nuray Başaran Demir'in suç duyurusu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik ciddi iddiaları içeriyor. Olayın yargıya taşınmasıyla birlikte, soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve siyasi etkileri merakla bekleniyor. Bu süreçte, medyanın ve kamuoyunun dikkatli ve sorumlu bir şekilde yaklaşması büyük önem taşıyor.