Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar'ın, 6 Şubat depremlerinde yakınlarına ulaşamayan ve Baykar'a ait dronların yeterli çalışmadığını iddia eden bir vatandaşa açtığı 150 bin liralık tazminat davası gündemdeki yerini koruyor. Bayraktar, mahkemeye sunduğu beyanda depremzede yakınının kamuoyunu kin ve nefrete yönlendirdiğini, kendisinin linç edilmesine neden olduğunu iddia etti.

Selçuk Bayraktar'dan Depremzedeye Ağır Suçlamalar

Bayraktar, depremzede yakınının sosyal medyayı ve basını "saldırı ve algı oluşturmak için kullandığını" öne sürdü. İHA'larının aynı dönemde deprem bölgesinde uçuş yaptığını belirten Bayraktar, bu durumun kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulmasına neden olduğunu savundu. Mahkemeye sunulan belgelerde, Bayraktar'ın avukatları, depremzede yakınının paylaşımlarının Baykar'ın itibarını zedelediğini ve şirketin ticari faaliyetlerini olumsuz etkilediğini iddia etti.

Depremzede Yakınının Tepkisi

Dava açılmasına ve yöneltilen suçlamalara tepki gösteren depremzede yakını ise, "Ben sadece acımı dile getirdim. Yakınlarıma ulaşmak için çaresizce yardım istedim. Baykar'ın İHA'larının yeterli olmadığını düşündüğüm için eleştiride bulundum. Amacım kimseyi kin ve nefrete yönlendirmek değildi" şeklinde konuştu. Depremzede yakınının avukatları, davanın reddedilmesini ve Bayraktar'ın tazminat talebinin geri çekilmesini talep etti.

Davanın Seyri ve Olası Sonuçları

Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği merak konusu. Hukuk uzmanları, davanın ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirileceğini belirtiyor. Bu tür davaların kamuoyunda geniş yankı uyandırdığı ve benzer olayların yaşanmaması için emsal teşkil edebileceği ifade ediliyor. Dava sonucunda Bayraktar'ın tazminat talebi kabul edilirse, depremzede yakınının maddi olarak zor durumda kalabileceği belirtiliyor. Ancak, davanın reddedilmesi durumunda ise Bayraktar'ın itibar kaybı yaşayabileceği öngörülüyor.

Bu dava, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkının sınırları konusunda önemli bir tartışma yaratırken, depremzedelerin yaşadığı acıları ve beklentilerini de bir kez daha gündeme getiriyor.