Sumud Filosu'nda Şok İddialar! İsrail'den Aktivistlere Zulüm Mü?
Gündem

Sumud Filosu'nda Şok İddialar! İsrail'den Aktivistlere Zulüm Mü?


05 October 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 05 October 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na yönelik saldırısının ardından uluslararası sularda alıkonulan Türk vatandaşlarının ifadeleri alındı. Aktivistlerin anlattıkları ise tüyler ürpertici detaylar içeriyor.

Aktivistlerden Şok Edici İddialar

İngiltere vatandaşı aktivist Evie Rose Snedker, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: "Bize yemek vermediler. Battaniye gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılamadılar. Gemide kaptan olduğum düşüncesiyle bana sözlü tacizde bulundular. Fiziksel şiddet uygulamadılar ancak Aşdod Limanı'na vardığımızda kollarımdan sıkarak beni ittirdiler. Başımızı eğerek yere bakmamızı sağladılar ve tüm takılarımızı, kişisel eşyalarımızı zorla aldılar."

Bir diğer aktivist Bekir Develi ise yaşadığı dehşeti şu şekilde dile getirdi: "Namaz kılmaya çalıştığımızda bize müdahale ediyorlardı. Teknedeyken dronlarla sürekli taciz ettiler, fiziksel müdahalelerde bulundular. Kendi hücum botlarıyla teknemizin yanından geçerek batırmaya çalıştılar. Yanımdaki tüm kişisel eşyalarım ve param çalındı."

İsrail'in Uluslararası Sulardaki Saldırısı

Küresel Sumud Filosu'na yapılan saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. İsrail'in bu saldırısı, uluslararası hukuk ihlali olarak değerlendirilirken, aktivistlerin yaşadığı bu insanlık dışı muamele, olayın vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bu tür olaylar, uluslararası sularda seyahat eden sivillerin güvenliği konusundaki endişeleri artırıyor. İnsan hakları örgütleri, İsrail'in bu saldırısını şiddetle kınarken, sorumluların yargılanması için çağrıda bulunuyor. Uluslararası toplumun bu olaya sessiz kalmaması ve gerekli adımları atması büyük önem taşıyor.

Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları, hükümetler ve uluslararası örgütler, insan haklarını koruma ve uluslararası hukuku uygulama konusunda daha kararlı adımlar atmalıdır.

Bu olayın ardından, Türkiye'nin de İsrail'e karşı daha sert bir tutum sergilemesi bekleniyor. Türk hükümetinin, uluslararası platformlarda bu konuyu gündeme getirmesi ve İsrail'in hesap vermesini sağlaması, Türk kamuoyunun beklentileri arasında yer alıyor.

Yaşanan bu olay, bölgedeki gerginliği daha da artırırken, barış ve istikrarın sağlanması için daha fazla diyalog ve işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.