Amerikalı sosyal medya fenomeni Mykhailo Viktorovych Polyakov'un Kuzey Sentinel Adası'na yaptığı yasa dışı ziyaret, izole yerli halkların karşı karşıya olduğu tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Hint yetkililerin yasağına rağmen adaya yüzerek ulaşan Polyakov'un bu eylemi, hem yasal açıdan suç teşkil ediyor hem de adada yaşayan ve dış dünyayla teması olmayan Sentinel kabilesi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Sentinel Adası'na Yasa Dışı Ziyaret: Ne Amaçlanmıştı?
Polyakov'un amacı, kabile üyelerinin dikkatini çekmek ve onlarla etkileşim kurmaktı. Yaklaşık bir saat boyunca düdük çalarak ve kıyıya içeceklerle Hindistan cevizleri bırakarak bunu başarmaya çalıştı. Bu anları sosyal medyada paylaşma niyetiyle hareket eden Polyakov, eyleminin potansiyel sonuçlarını göz ardı etti. Bu tür ziyaretler, izole toplulukların sağlığı ve güvenliği için büyük bir risk taşıyor.
Hint yetkililer tarafından gözaltına alınan Polyakov'un bu girişimi, 2018 yılında aynı adaya giden ve yerli halk tarafından öldürülen misyoner John Allen Chau vakasını akıllara getirdi. Bu tür olaylar, izole halkların korunması konusundaki hassasiyeti ve yasal düzenlemelerin önemini bir kez daha vurguluyor.
Hastalıklar, İzole Halklar İçin Büyük Tehdit
İnsan hakları örgütü Survival International'dan Callum Russell, Polyakov'un eylemini "endişe verici" olarak nitelendirdi. Russell'a göre, Sentinel gibi temassız yerli halkların grip ve kızamık gibi hastalıklara karşı neredeyse hiç bağışıklıkları bulunmuyor. Bu tür hastalıklar, bu toplulukların yok olmasına neden olabiliyor. Polyakov'un farkında olmadan bu hastalıkları adaya taşıma riski, durumun ciddiyetini artırıyor. İzole halkların dış dünyadan gelenlere mesafeli davranmasının temel nedeni de bu. Daha önce Kuzey Sentinel Adası'na gitmeye çalışan birçok kişi, kabile üyeleri tarafından tehdit olarak algılanmış ve saldırıya uğramıştı. Bu durum, halkın topraklarını ve yaşam biçimlerini koruma içgüdüsünün bir yansıması.
Callum Russell, sosyal medya platformlarının yerli halklara yönelik ilgiyi körüklediğini belirterek, "Sadece TikTok'ta birkaç beğeni ya da YouTube abonesi almak uğruna bu insanlarla temasa geçmeye çalışmaları büyük bir tehdit" dedi. Russell, bu tür olayların yetersiz yasal denetim ve uygulamalardan kaynaklandığını savunuyor. Sosyal medya kullanıcılarının bu halklara dair duyduğu aşırı merakın, onları yanlış bilgiye ve tehlikeli etkileşimlere yönlendirdiğini ifade etti.
Russell'ın şu sözleri durumu özetliyor: "Sentineller hakkında hiçbir şey bilmemize gerek yok. Kendilerince yaşamalarına izin verelim. Siz kendi evinizdeyken dış dünyanın kapınızı çalıp pencerenize vurmasını istemezsiniz. Özellikle salgın sırasında çok savunmasızsanız ve yaşlı akrabalarınız varsa bu, onların karşılaştığı durumun bir benzeri."
Sosyal Medya Maceracıları: Sömürgecilik Zihniyetinin Yeni Yüzü mü?
Russell, sosyal medya üzerinden Sentineller hakkında yayılan yanlış bilgilerin, halkın hayatını doğrudan tehlikeye attığını vurguladı. "Bu zihniyet, sömürgeci düşünceden besleniyor. İnsanlar, yalnızca kendi eğlenceleri ya da çıkarları için bu adalara ve halkların hayatlarına müdahale etme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar." diyen Russell, dış dünyayla teması olmayan yerli halklarla izinsiz temas kurma çabalarının modern çağda sömürgeciliğin bir uzantısı olduğunu belirtti.
Geçmişte 1970-1990 yılları arasında Sentinellerle temas kurmaya çalışan antropolog Anstice Justin'in deneyimleri de bu durumu destekliyor. Justin'in gözlemlerine göre, Sentineller dış dünyadan gelenlere ok atarak uyarı veriyor ve bu temasları net bir şekilde reddediyordu. Bu durum, onların şiddet yanlısı değil, sadece kendilerini ve topraklarını korumaya çalışan bir topluluk olduğunu gösteriyor.
Bu bağlamda, genel kültür bilgisi olarak şunları ekleyebiliriz:
- Kuzey Sentinel Adası: Andaman ve Nikobar Adaları'na bağlı, Hindistan'a ait bir ada.
- Sentinel Kabilesi: Dünyanın dış dünyayla teması olmayan son kabilelerinden biri.
- İzole Halklar: Dış dünyayla çok az veya hiç teması olmayan yerli topluluklar.
Bu halkların korunması, sadece onların yaşam biçimlerine saygı duymakla kalmıyor, aynı zamanda insanlığın kültürel çeşitliliğini de korumak anlamına geliyor.
Sonuç olarak, Mykhailo Viktorovych Polyakov'un Kuzey Sentinel Adası'na yaptığı yasa dışı ziyaret, sosyal medyanın tehlikeli merakı körüklemesi ve izole halkların karşı karşıya olduğu riskleri bir kez daha gündeme getirdi. Bu olay, yasal düzenlemelerin sıkılaştırılması, sosyal medya platformlarının sorumluluk alması ve bireylerin bu tür topluluklara saygı göstermesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Aksi takdirde, bu tür eylemler, izole halkların yok olmasına ve kültürel çeşitliliğin azalmasına neden olabilir.