
TELE1'de Kayyım Zulmü: Kanser Hastası Çalışanı İşten Çıkardılar!
Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasının ardından TELE1'e atanan kayyım İbrahim Paşalı'nın uygulamaları tartışma yaratmaya devam ediyor. Kanalda yaşanan son gelişmeler, çalışanların mağduriyetini gözler önüne seriyor. Kayyım yönetiminin ilk icraatlarından biri, 32 gazeteci ve çalışanın işten çıkarılması oldu. Bu durum, kanalın Ankara ve İzmir bürolarının da kapatılmasıyla sonuçlandı. İşten çıkarılanlar arasında, ulaştırma departmanında şoför olarak çalışan ve kanserle mücadele eden Eren Odabaş da bulunuyor.
Kayyımın Sözleri ve Yaşanan Hayal Kırıklığı
33 yaşındaki Eren Odabaş, 2018 yılında yumuşak doku kanseri teşhisi konulduktan sonra zorlu bir tedavi süreci geçirmiş. TELE1'de yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: "İbrahim Paşalı kayyım atandıktan bir iki gün sonra tüm çalışanları topladı. 'Kimseyi işten çıkarmayacağız, önceliğimiz personel ödemeleri' dedi. Hatta sigortasız çalışanların bile alacaklarını ödeyeceğini söyledi. Bir ay sonra WhatsApp grubuna düşen bir ekran görüntüsüyle işsiz kaldığımı öğrendim."
Odabaş, kayyımın göreve gelir gelmez yaptığı toplantıda, kanalın borçlarından bağımsız olarak personelin maaşlarını güvence altına aldığını ve kimsenin işten çıkarılmayacağını söylediğini belirtiyor. Hatta Odabaş, özel durumunu kayyıma iletmiş ve kanserle mücadele ettiğini, evde tek çalışan olduğunu, evinin kira olduğunu ve 3 yaşında bir kızı bulunduğunu anlatmış. Kayyım Paşalı'nın ise "Sen canını sıkma, bir dilekçe yaz, bu durumu hallederiz" şeklinde yanıt verdiği ifade ediliyor.
Ancak, verilen sözlere rağmen durum değişmemiş. Odabaş, işten çıkarıldığını TELE1'in WhatsApp grubuna gelen mesajla öğrenmiş. "Akşam gruba bir ekran görüntüsü geldi. 'İşten çıkarılacak İstanbul'daki arkadaşlar' diye bir liste… Ertesi gün e-Devlet’ten baktım, 19 Kasım tarihiyle çıkışım yapılmış. Bunun dışında hiçbir resmi tebligat almadım, kayyımdan da tek kelime açıklama yok" diyor Odabaş.
Kanserle, Borçla ve İşsizlikle Mücadele
Eren Odabaş'ın yaşadığı zorluklar sadece işsizlikle sınırlı değil. Çalışma süresi kısa olduğu için kıdem tazminatı hakkı doğmamış ve işsizlik ödeneği de alamıyor. "Hem işim gitti, hem tazminatım yok, hem de işsizlik maaşı alamıyorum. Kanser hastası olarak yine sıfır noktasına döndüm" diyen Odabaş, yaşadığı çaresizliği dile getiriyor.
Odabaş'ın TELE1'e uzanan hikâyesi, kanser hastalarının iş hayatında yaşadığı ayrımcılığın da bir göstergesi. Daha önce birçok iş başvurusundan olumsuz yanıt aldığını belirten Odabaş, Merdan Yanardağ'ın kendisine sahip çıktığını ve TELE1'de çalışma imkanı bulduğunu ifade ediyor. Yanardağ'ın kendisine ve ailesine destek olduğunu, hastane işleri olduğunda kolaylık sağladığını anlatıyor. Odabaş, TELE1'i bir yuva gibi gördüğünü ve kendisini kanalın bir parçası gibi hissettiğini söylüyor.
TELE1'de Neler Oluyor?
Kayyım yönetimindeki kanalın geleceği belirsizliğini koruyor. Kanalın yayın akışı dışarıdan alınan belgesel ve program bantlarıyla doldurulurken, TELE1'de yıllarca üretilen haber ve programların ise fiilen rafa kaldırıldığı belirtiliyor. Eren Odabaş, yaşananlara tepki göstererek, "Evet, ben işsiz kaldım, yüzlerce insan mağdur oldu ama en çok ağrıma giden, uydurma bir suçlamayla tutuklanan Merdan Yanardağ ve bunca yılın emeğine çökülen gerçeklik. İnsanın en çok içini yakan da bu" diyor.
Sonuç
TELE1'de yaşanan bu olaylar, kayyım atamalarının sonuçlarını ve çalışanların yaşadığı mağduriyetleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Kanserle mücadele eden bir çalışanın işten çıkarılması ve verilen sözlerin tutulmaması, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanıyor. TELE1'in geleceği ve çalışanların durumuyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.









