Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Sudan'ın Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) Darfur'da soykırımı körüklemekle suçladığı davayı, yetki yetersizliği gerekçesiyle reddetti. Bu karar, uluslararası hukuk çevrelerinde büyük yankı uyandırdı ve davanın geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. Peki, bu şok kararın ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...
Davanın Arka Planı ve Gelişmeler
Geçtiğimiz ay, Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı organı olan UAD önünde Sudan, BAE'nin Darfur'daki paramiliter güçleri silahlandırarak Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini savunmuştu. Sudan'a göre BAE, Darfur bölgesindeki istikrarsızlığı körükleyerek soykırım suçuna ortak olmuştu. Ancak BAE, davanın düşürülmesi gerektiğini ve suçlamaların asılsız olduğunu belirtmişti. Mahkeme, BAE'nin argümanlarını haklı bularak Sudan'ın acil önlem talebini reddetti ve davanın dosyadan çıkarılmasına karar verdi. Bu karar, Sudan için büyük bir hayal kırıklığı yaratırken, BAE cephesinde ise memnuniyetle karşılandı.
BAE Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Reem Ketait, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bu karar, davanın tamamen temelsiz olduğunu açık ve kesin şekilde ortaya koymaktadır. Mahkemenin yetkisizlik kararı, bu davanın hiç açılmaması gerektiğini teyit etmektedir." Ketait ayrıca, "Gerçekler ortada: BAE, Sudan'daki çatışmadan sorumlu değildir. Aksine, savaşan tarafların işlediği vahşetler belgelenmiştir" dedi. BAE, Sudan'daki iç savaşta taraf olmadığını ve barışın sağlanması için çaba gösterdiğini savunuyor.
Mahkemenin Gerekçesi ve Oylama
Mahkeme, 14'e karşı 2 oyla, Sudan'ın Darfur'daki Masalit kabilesine yönelik soykırım eylemlerini önlemeye yönelik acil tedbir talebini de reddetti. Bu kabile, paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) ve onlara bağlı Arap milisler tarafından etnik temelli saldırıların hedefi olmuştu. Sudan, iki yıldır süren iç savaşta RSF'yi silahlandırdığı gerekçesiyle BAE'yi suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor. Peki, mahkeme neden bu kararı aldı? İşte cevabı:
- UAD'nin yetki alanının sınırlı olması
- Sudan'ın yeterli kanıt sunamaması
- BAE'nin savunmasının güçlü olması
UAD, devletler arası anlaşmazlıklar ve uluslararası anlaşmaların ihlalleriyle ilgilenen BM'ye bağlı en yüksek yargı mercisidir. Hem Sudan hem de BAE, 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi'ne taraf ülkeler arasında yer alıyor. Bu durum, davanın UAD'de görülmesi için zemin hazırlamıştı. Ancak mahkeme, yetki yetersizliği nedeniyle davayı reddetti.
Kararın Olası Etkileri ve Sonuç
UAD'nin bu kararı, Sudan-BAE ilişkileri üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Sudan'ın BAE'ye olan güveni sarsılırken, BAE ise bu kararla rahat bir nefes aldı. Ancak, Darfur'daki durum hala kritik ve bölgedeki istikrarsızlık devam ediyor. Bu kararın, Darfur'daki insani krizi nasıl etkileyeceği ise merak konusu. Uluslararası toplumun, Darfur'daki sivillerin korunması için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. UAD'nin kararı, soykırım suçunun cezasız kalmaması gerektiği gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor. Bu kararın ardından, uluslararası hukuk ve insan hakları savunucuları, adaletin sağlanması için farklı yollar aramaya devam edeceklerdir.