Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Almanya Başbakanı ile düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisi için kullandığı "harika bir lider" ifadesine esprili bir yanıt verdi. Gazetecilerin bu iltifatın Beyaz Saray ziyaretinin habercisi olup olmadığını sorması üzerine Von der Leyen, gülümseyerek "İltifatları severim" dedi.
Von der Leyen'den Beyaz Saray Ziyareti Şartı
Von der Leyen, Beyaz Saray'a gitmesi durumunda AB-ABD ilişkilerine dair somut bir paketin masada olmasını istediğini vurguladı. "Benim için önemli olan, Beyaz Saray'a gidersem tartışabileceğimiz bir (AB-ABD ilişkilerine dair) paketin olması. Yani somut olmalı ve ikimizin de üzerinde anlaşabileceğimiz bir çözüme sahip olmak istiyorum. Şu anda yaptığımız iş bu." şeklinde konuştu.
Gümrük Vergileri Konusunda 'Tüm Seçenekler Masada'
ABD'nin uyguladığı ek gümrük vergilerine değinen Von der Leyen, müzakere yoluyla bir çözüm bulmaya çalıştıklarını belirtti. Ancak müzakerelerin başarısız olması durumunda harekete geçeceklerini ve olası "yeniden dengeleme önlemleri listesi" üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Von der Leyen, "Müzakereli bir çözüm üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Dengeli, adil ve karşılıklı olarak faydalı bir çözüm. Atlantik'in her iki yakasını da güçlendiren bir çözüm. Ancak müzakereler başarısız olursa harekete geçeceğiz. Bu yüzden şu anda olası 'yeniden dengeleme önlemleri listesi' üzerinde istişare ediyoruz. Başka bir deyişle, tüm seçenekler masada" dedi.
Trump'ın göreve gelmesinden sonra Washington-Brüksel ilişkileri birçok alanda gerginleşmişti. Von der Leyen ile Trump arasındaki ilk görüşme, Papa Franciscus'un cenaze töreninde gerçekleşmiş ve iki lider resmi bir görüşme için sözleşmişlerdi.
Von der Leyen'in Trump'ın iltifatına verdiği bu esprili yanıt ve Beyaz Saray ziyareti için öne sürdüğü şart, AB-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir mesaj niteliği taşıyor. İki taraf arasındaki gümrük vergisi anlaşmazlığı ve diğer sorunların çözümü için müzakerelerin ne kadar etkili olacağı merakla bekleniyor. Von der Leyen'in "tüm seçenekler masada" açıklaması, AB'nin gerektiğinde ABD'ye karşı sert önlemler almaktan çekinmeyeceğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.