Yeni Anayasa Tartışması: Vesayet Anayasasına Son Mu?
Gündem

Yeni Anayasa Tartışması: Vesayet Anayasasına Son Mu?


29 May 20255 dk okuma14 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

Türkiye'de yeni anayasa tartışmaları yeniden alevlendi. Cumhur İttifakı, ülkenin kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak gördüğü mevcut darbe anayasasından kurtulmak için kolları sıvadı. Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Başkanı Avukat Hasan Oymak, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin vesayet anayasasından kurtulması artık bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.

Neden Yeni Bir Anayasa?

Mevcut anayasanın, Türkiye'nin demokratikleşme ve gelişme sürecini sekteye uğrattığı uzun zamandır tartışılan bir konu. Özellikle 12 Eylül askeri darbesinin izlerini taşıyan bu anayasanın, sivil ve özgürlükçü bir anlayışla yeniden yazılması gerektiği vurgulanıyor. Yeni anayasa ile hedeflenenler:

  • Daha katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi
  • Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması
  • Yargı bağımsızlığının sağlanması
  • Kuvvetler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi
  • Vesayetçi unsurların temizlenmesi

Avukat Hasan Oymak, yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin 21. yüzyılın gereksinimlerine uygun, çağdaş bir anayasaya ihtiyacı var. Mevcut anayasa, darbe döneminin ürünü olup, milletin iradesini tam olarak yansıtmamaktadır" dedi.

Yeni Anayasa Süreci Nasıl İşleyecek?

Cumhur İttifakı'nın yeni anayasa hazırlıklarını hızlandırmasıyla birlikte, sürecin nasıl işleyeceği merak konusu. Siyasi partiler arasında geniş bir mutabakat sağlanması hedeflenirken, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyunun da sürece dahil edilmesi planlanıyor. Anayasa değişikliği için referandumun da gündeme gelebileceği belirtiliyor.

Yeni anayasa sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, toplumun tüm kesimlerinin görüşlerinin alınması ve ortak bir zeminde buluşulması. Uzlaşma kültürünün ön planda tutulması, yeni anayasanın daha kapsayıcı ve uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır.

Türkiye'nin yeni anayasa arayışı, ülkenin geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilir. Vesayetçi anlayıştan arınmış, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa, Türkiye'nin kalkınma ve refah yolculuğunda önemli bir ivme kazandırabilir. Ancak bu sürecin başarıya ulaşması için tüm siyasi aktörlerin ve toplumun ortak sorumluluk alması gerekiyor.