Türkiye'de son dönemde yaşanan protestolar, siyasi arenada ve kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yaşadığı olaylar sonrası başlayan gösteriler, farklı kesimlerden insanların tepkilerini çekiyor. Bu kapsamda yapılan bir anket, AKP ve MHP seçmeninin protestolara yönelik düşüncelerini ortaya koyarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Anketin Metodolojisi ve Genel Sonuçlar

MetroPOLL Araştırma tarafından gerçekleştirilen ankette, katılımcılara "Gösteri ve protestolara katılanlar sizce ne yapmıştır?" sorusu yöneltildi. Elde edilen genel sonuçlara göre, katılımcıların %54.6'sı "anayasal haklarını kullanmıştır" cevabını verirken, %36.2'si "kamu düzenini bozmuştur" şeklinde görüş bildirdi. %9.2'lik bir kesim ise bu konuda fikir belirtmekten kaçındı.

AKP ve MHP Seçmeninin Şaşırtan Cevapları

Anketin en dikkat çekici kısımlarından biri, AKP ve MHP seçmeninin verdiği cevaplar oldu. AKP seçmeninin yalnızca %19'u protestoları "anayasal hakların kullanılması" olarak değerlendirirken, büyük bir çoğunluk olan %69.5'i "kamu düzenini bozmuştur" görüşünü savundu. MHP seçmeninde ise bu oranlar biraz daha farklılık gösterdi. MHP seçmeninin %38.3'ü protestoları "anayasal hakların kullanılması" olarak görürken, %53.1'i "kamu düzenini bozmuştur" şeklinde cevap verdi.

• AKP Seçmeni:
  • Anayasal hak: %19
  • Kamu düzenini bozma: %69.5
• MHP Seçmeni:
  • Anayasal hak: %38.3
  • Kamu düzenini bozma: %53.1

Protestoların Toplumsal Algısı ve Siyasi Yansımaları

Bu anket sonuçları, Türkiye'deki protestoların toplumsal algısı ve siyasi yansımaları hakkında önemli ipuçları sunuyor. Özellikle iktidar partisine yakın seçmenlerin protestolara karşı daha mesafeli ve eleştirel bir yaklaşım sergilemesi, siyasi kutuplaşmanın derinliğini gözler önüne seriyor. Anayasal hakların kullanımı ile kamu düzeninin korunması arasındaki denge, toplumun farklı kesimleri tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor.

Sonuç olarak, MetroPOLL Araştırma'nın yaptığı bu anket, AKP ve MHP seçmeninin protestolara bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyor. Seçmenlerin büyük bir bölümünün protestoları "kamu düzenini bozma" olarak değerlendirmesi, Türkiye'deki siyasi iklimin ve toplumsal algının karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu durum, siyasetçilerin ve kamuoyu önderlerinin daha kapsayıcı ve yapıcı bir diyalog ortamı oluşturmasının önemini vurguluyor.