İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir'in tutukluluğuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. 23 Ocak'ta İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Epözdemir hakkında, "terör örgütü propagandası yapmak" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. Bu durum, baro yöneticileri ve meslektaşları tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı.
Tutuklamaya Gerekçe Gösterilen Suçlamalar
İddianamede yer alan bilgilere göre, Epözdemir'in tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen suçlamalar oldukça dikkat çekici. İddianamede, Epözdemir'in Abdullah Öcalan'ın talimatları doğrultusunda hareket ettiği ve sol siyasi gruplarla ittifak kurulabileceği yönündeki açıklamaları sonrasında kurulan HDK içerisinde Bağcılar Başkanı olarak bulunduğu iddia ediliyor. HDK'nın, batı illerindeki sol örgütlenmeleri ve marjinal grupların siyasi gücünü PKK/KCK terör örgütüne kanalize etmeyi hedeflediği belirtiliyor.
HDK Detayı İddianamede Vurgulandı
İddianamede ayrıca, son dönemde çok sayıda gözaltı ve tutuklamaya gerekçe gösterilen Halkların Demokratik Kongresi (HDK)'nın, PKK/KCK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulduğu bilgisi de yer alıyor. HDK'nın, Öcalan'ın "Demokratik, Ekolojik, Cinsiyet Özgürlükçü Yeni Toplum Paradigması" doğrultusunda 15 Ekim 2011 tarihinde kurulduğu belirtiliyor. Bu durum, HDK'nın terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddialarını güçlendiriyor.
Avukatlar Tepkili
Epözdemir'in tutuklanması ve hakkında hazırlanan iddianame, avukat camiasında büyük bir rahatsızlık yaratmış durumda. Baro yöneticileri ve meslektaşları, tutuklamanın somut delillere dayanmadığını ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini savunuyor. Yapılan açıklamalarda, "Somut delillere dayanmayan ve en başından adil yargılanma hakkı ihlal edilerek yürütülen soruşturmanın, her aşamasında; yakalama, gözaltı, ev ve ofiste araması ve özellikle avukatlık mesleğini ifa ederken kullandığı e- imzasına dahi el konulmasının ardından bugün verilen tutuklama kararı, savunmayı etkisizleştirme ve itibarsızlaştırma girişimidir" ifadelerine yer verilmişti. Bu durum, avukatların mesleki faaliyetlerini yürütmelerinin engellendiği ve savunma hakkının kısıtlandığı yönündeki endişeleri artırıyor.
Avukat Fırat Epözdemir hakkında istenen 15 yıla kadar hapis cezası, hukuk camiasında büyük yankı uyandırmış durumda. İddianamede yer alan suçlamalar ve HDK detayı, davanın seyrini belirleyecek önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Savunma makamının bu suçlamalara nasıl yanıt vereceği ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Bu dava, Türkiye'deki hukuk sistemi ve adil yargılanma hakkı açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.