Gaziantep'te 2018 yılında yaşanan trajik olay, minik Hüseyin Beyaz'ın hayatını kararttı. 4 yaşındaki Hüseyin, geçirdiği bademcik ameliyatı sonrası meydana gelen komplikasyonlar nedeniyle yatağa bağımlı hale geldi. Ailesi, ihmal iddiasıyla hastane ve doktor hakkında dava açtı. Mahkeme, doktoru kusurlu bularak rekor bir tazminata hükmetti. Ancak ailenin feryadı dinmiyor: "Hiçbir tazminat Hüseyin'imizi geri getiremez!"

Hüseyin'in Dramı: Ameliyat Sonrası Gelen Kabus

Hüseyin Beyaz, 2018 yılında Gaziantep'te özel bir hastanede bademcik ameliyatı oldu. Ameliyat sırasında meydana gelen kanama, Hüseyin'in beynine oksijen gitmesini engelleyerek geri dönüşü olmayan hasarlara yol açtı. Minik Hüseyin, o günden sonra yatağa bağımlı hale geldi, konuşma ve hareket yeteneğini kaybetti. Ailesi, perişan bir şekilde çocuklarının iyileşmesi için mücadele etmeye başladı.

Hukuk Mücadelesi ve Rekor Tazminat

Ailenin avukatı aracılığıyla hastane ve hekim H.B.'ye karşı açılan davada, tıbbi ihmal iddiaları gündeme geldi. Hastane ve hekim, komplikasyon savunması yapsa da bilirkişi ve Adli Tıp raporları, hekimin ağır kusurlu olduğunu ortaya koydu. Mahkeme, hekimi 37 milyon TL tazminata mahkum etti. Ancak, yasal faizlerle birlikte bu rakam 109 milyon TL'yi aştı. Bu, Türkiye'de bir tıbbi hata davasında verilen en yüksek tazminatlardan biri olarak kayıtlara geçti.

Ailenin Feryadı: "Oğlumun Bir Gülüşüne Değişmem!"

Yüksek miktarda tazminat kararına rağmen, Hüseyin'in ailesinin acısı dinmiyor. Anne Beyaz, duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Keşke biz bu 109 milyonluk tazminatı almasak da oğlum gelip benden sadece 1 TL harçlık isteyebilse. Onun bir gülüşüne, bir sözüne değişmem bu parayı. Hiçbir tazminat Hüseyin'imizi geri getiremez." Ailenin yaşadığı bu derin acı, tıbbi hataların ve ihmallerin nelere mal olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Hüseyin'in yaşadığı bu trajik olay, tıp dünyasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu dava, tıbbi ihmallerin sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini ve ailelerin yaşadığı çaresizliği bir kez daha hatırlattı. Umuyoruz ki bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve sağlık hizmetleri, insan hayatının değerini her zaman ön planda tutar.