BirGün gazetesi, 21. yaşını kutlarken, Türkiye'deki zorlu basın koşullarına rağmen halkın sesi olmaya devam ediyor. Gazete, geride bıraktığı 20 yılda birçok baskı, dava ve tehditle karşılaştı. Ancak yılmadan gerçekleri yazmaya, halkın haberini yapmaya ve hakikati savunmaya devam etti.

Bir Duruşun Hikayesi

BirGün gazetesi, yayın hayatı boyunca her zaman adaletsizliğe karşı bir ses olmayı amaçladı. Bu duruşuyla birçok ödüle layık görüldü. Ancak bu ödüllerin birçoğu, gazetenin karşılaştığı engellemelerle birlikte geldi. Gazetenin yazarlarından Timur Soykan'ın yaşadığı deneyim, Türkiye'deki basın özgürlüğünün durumunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Soykan, "Skandal Düğün" haberiyle ödül almasına rağmen, aynı gün gözaltına alındı. Bu olay, BirGün'ün ve diğer bağımsız gazetelerin karşılaştığı zorlukların somut bir örneği.

Ödüller ve Engellemeler

BirGün gazetesi, 2024 yılında da birçok önemli ödüle layık görüldü. İsmail Arı, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü'nü kazanırken, Deniz Güngör Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden Sağlık Haberi Ödülü aldı. İlayda Kaya, Sibel Bahçetepe, Tuğçe Çelik, Havva Gümüşkaya ve Gökay Başcan da farklı alanlarda ödüle layık görüldüler. Ayrıca, BirGün'ün manşetleri de yılın en iyi manşetleri arasında gösterildi. Ancak bu başarıların yanı sıra, gazeteye yönelik baskılar da devam etti. Halkbank tarafından açılan tazminat davası ve gazetecilerin gözaltına alınması, BirGün'ün karşılaştığı zorlukların birer göstergesi.

Direniş ve Umut

BirGün gazetesi, 21 yıldır sadece bir gazete değil, aynı zamanda bir direniş ve umut hattı oldu. Gazete, grev çadırlarında, protestoların önünde, adliye kapılarında ve kampüs girişlerinde her zaman halkın yanında yer aldı. İşçilerin, kadınların, öğrencilerin ve çiftçilerin sesi oldu. BirGün'ün manşetleri bazen slogan, bazen pankart, bazen de ağıt oldu. Gazetenin 20 yıllık hikayesi, "Bir Düş" belgeseliyle taçlandırıldı. Bu belgesel, gazetenin kolektif emeğini ve halkın haber alma hakkını savunanların hikayesini anlatıyor.

BirGün gazetesi, 21. yaşını kutlarken, ne bir patronu oldu ne de sırtını dayadığı bir sermayesi. Ancak sahipsiz de olmadı. Çünkü bu gazetenin sahibi, yıllardır okuduğu her satırı didik didik ettiği okurun kendisi. Direnişte kol kola yürüdüğümüz her işçi, her kadın, her öğrenci, her çiftçi bu gazetenin gerçek sahibi. BirGün, sırtını bu halka yaslayarak, gerçekleri yazmaya ve halkın sesi olmaya devam edecek.