CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada dikkat çekici bir savunma yaptı. "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamalarıyla karşı karşıya olan Aydın, 5 yıl 4 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle yargılanıyor. Duruşmayı takip etmek için CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Silivri'ye geldi.

Aydın'dan Gençlik Adına Savunma

Cem Aydın, savunmasında suçlamalara doğrudan yanıt vermek yerine, gençlik için neden siyaset yaptığını anlattı. Savunmasına, bu davayı kişisel olarak algılamadığını belirterek başlayan Aydın, Türk gençliğinin onur, adalet ve hürriyet mücadelesinin bir neferi olarak konuştuğunu vurguladı. Aydın, "Bugün burada da Türk gençliğini temsilen bulunuyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i müdafa ve muhafaza eden tüm gençliği temsilen bugün buradayım," dedi.

"Gençliğin Yargılanmak İstendiğini Biliyorum"

Aydın, kendi şahsında işsizlikle, geleceksizlikle ve güvencesizlikle sınanan Türk gençliğinin yargılanmak istendiğini ifade etti. Geçmişte de gençlerin yargılandığını hatırlatan Aydın, ortada bir suç olmadığını, Genel Başkanının parti politikalarını savunduğu için burada bulunduğunu söyledi. Avukatlarının hukuki açıklamaları yapacağını belirten Aydın, siyaset yaptığı için yargılanıyorsa, neden siyaset yaptığını açıklamak istediğini dile getirdi. Aydın, "Haksızlık karşısında susmayan, boyun eğmeyen Türk gençliğini savunmak benim boynumun borcudur, tarihsel görevimdir," şeklinde konuştu.

Aydın'ın Siyaset Yapma Nedenleri

Cem Aydın, siyaset yapma nedenlerini somut örneklerle açıkladı:

• Doğup büyüdüğü Beylikdüzü’nün Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın adını ilçesinde yaşattığı, ataması yapılmadığı için inşaatta çalışırken ölen öğretmen Fedai Altun için siyaset yaptığını,
• Sınavı geçtiği halde mülakatta elenen ve yaşamına son veren mülakat mağduru Avukat Mert Akdoğan için orada olduğunu,
• Kaldığı devlet yurdunda ihmaller yüzünden hayatını kaybeden Zeren Ertaş için, başka Zeren'ler ihmallerle hayatını kaybetmesin diye siyaset yaptığını,
• Okulda olması gerekirken çalışan ve kolunu makineye kaptırarak hayatını kaybeden 14 yaşındaki Abdurrahman Özkul için,
• Sokak ortasında katledilen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner için,
• Hasta haliyle tutsak edilen Esila Ayık için,
• 19 Mart’ta Saraçhane’den “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” dedikleri için tutuklanan, şiddet ve işkence gören genç arkadaşları için orada olduğunu belirtti.

Aydın, atanmayan öğretmenleri, çocuk işçileri, hayattan koparılan, şiddet gören, öldürülen kadınların hakkını savunmak için siyaset yaptığını, 16 yaşındayken Ergenekon ve Balyoz kumpası davalarında yargılananlara destek olmak için geldiği Silivri’de, 29 yaşında sanık sandalyesinden seslendiğini ve hiçbir yere gitmeyeceğini vurguladı.

"Vatanımı Asla Terk Etmeyeceğim"

Aydın, avukatlarının taleplerine rağmen şahsına uygulanan adli kontrol tedbiri ve yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmamasına anlam veremediğini, kaçma şüphesinin yersiz olduğunu ve Cumhuriyet Halk Partisi gençliğinin bir neferi olarak vatanını asla terk etmeyeceğini ifade etti. Türkiye’nin en eski ve en köklü gençlik örgütü olan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak, söyleyeceklerinin kayda ve tarihe geçmesini istediğini belirtti. Aydın, kendi şahsında Türkiye’deki gençlik hareketinin, gençlerin siyaset yapma, fikir ve görüş belirtme özgürlüğünün yargılanmak istendiğini söyledi.

Aydın, Kurtuluş Savaşı’mızdan demokrasi mücadelemize kadar, görkemli gençlik hareketi tarihinde milyonlarca sıra neferinden biri olduğunu, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Tıbbiyeli Hikmet’in, Demokrasi şehidi Turan Emeksiz’in günümüzdeki takipçisi olduğunu vurguladı. Hakkında haksız bir şekilde adli kontrol tedbirinin alındığı gün söylediği gibi, her sabah imza attığını, ardından Yozgat’a, Mersin’e, Van’a, Kayseri’ye gittiğini, ülkenin dört yanında CHP gençliğiyle birlikte siyaset yapmaya devam edeceğini, Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na ve yol arkadaşlarına özgürlük için siyasi mücadelesine devam edeceğini belirtti.

15 yaşından itibaren CHP’nin bir neferi olarak sürdürdüğü siyasi yaşamının geri kalanında da Türk gençliğinin siyaset yapma hakkını sonuna kadar müdafa edeceğini söyleyen Aydın, yalnız olmadığını, kalbi vatan ve halk sevgisiyle dolu milyonlarca genç arkadaşının yanında olduğunu bildiğini ifade etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in neferleri olan kendilerini, terörle ya da yüz kızartıcı herhangi bir suçla itham etmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini, mücadelelerinin bir bedeli varsa bu bedeli ödemeye hazır olduklarını, ülkemiz için var güçleriyle çalışmaya ve üretmeye devam edeceklerini, milletin gören gözü, işiten kulağı, söyleyen dili olmaya devam edeceklerini belirtti.

Sonuç

Cem Aydın'ın savunması, gençlerin sorunlarına dikkat çekerek ve siyasi mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini vurgulayarak sona erdi. Aydın, Atatürk’ün evlatları olarak mücadelelerini kazanacaklarını, ülkenin bir gün herkesin yüzünün güldüğü, adil ve müreffeh bir ülke olacağını, "Millet büyüktür" diyerek ve son sözü olarak "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" diyerek tamamladı. Bu savunma, gençlerin siyasetteki rolü ve geleceği üzerine önemli bir tartışma başlatacak gibi görünüyor.