İstanbul Esenyurt'ta geçtiğimiz yıl yaşanan ve büyük yankı uyandıran tekel bayi cinayetinde karar açıklandı. Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır'ın hayatını kaybettiği vahşetle ilgili davada, sanıklara ağır cezalar verildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuklu sanıklar SEGBİS ile katılırken, müşteki taraf ve avukatları da salonda hazır bulundu.

"Dükkanımı Tarladılar" İtirafı

Duruşmada söz alan ve saldırıda kardeşini kaybeden Mehmet Erzen, olayın sadece o güne özgü olmadığını, öncesinde de gerginlikler yaşandığını belirtti. Erzen, "Bu olay bir günde gerçekleşen bir şey değil, geçmişi de var. Karşı taraf benim dükkanımı taradı, sonra ben onların dükkanını taradım. Bizi öldürmek için bunları yaptılar" dedi. Erzen ayrıca, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.

Sanıkların Savunmaları ve Pişmanlık İfadeleri

Tutuklu sanık Tarık Özer, savunmasında olayın tamamen içgüdüsel olduğunu iddia etti. "Oğlumu, kardeşimi, kendimi müdafaa etmenin peşine düştüm. Öldürme kastım yoktu" diyen Özer, hayatını kaybedenlerin ailelerinden özür diledi. Bir diğer sanık Azat Özer ise olay yerine babası ve amcası tarafından çağırıldığını, arbede sırasında ne olduğunu hatırlamadığını savundu. Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ve beraatlarını talep ettiler.

Mahkemenin Kararı: Ceza Yağdı

Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını dikkate alarak kararını açıkladı. Buna göre:

• Tarık, Murat, Azat ve Servet Özer, Batuhan Bayındır ve Yunus Emre Erzen'i kasten öldürme suçundan ayrı ayrı 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
• Aynı sanıklar, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da ayrı ayrı 11 yıl hapis cezası aldı.
• Tarık ve Azat Özer, ruhsatsız silah taşıma suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
• Diğer 4 sanık ise suçluyu kayırma suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Mahkeme, diğer sanıkların ise üzerlerine atılı suçlardan beraatine karar verdi.

Adalet Yerini Buldu mu?

Esenyurt tekel bayi cinayeti, Türkiye'nin gündemine oturan ve büyük üzüntü yaratan bir olaydı. Mahkemenin verdiği bu kararla, hayatını kaybedenlerin ailelerinin acısı bir nebze olsun dindi mi bilinmez. Ancak, adaletin yerini bulduğu ve suçluların hak ettikleri cezayı aldığı bir gerçek. Bu karar, benzer olayların yaşanmaması adına caydırıcı bir örnek teşkil etmesi açısından da büyük önem taşıyor.