CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Ekrem İmamoğlu'nun 'jammer' cihazı ile korunmasıyla ilgili tartışmalara son noktayı koydu. Bakan, yaptığı açıklamada, bu uygulamanın sadece İmamoğlu'na özel olmadığını, geçmişte tüm İBB başkanlarının da benzer şekilde korunduğunu belirtti. Bakan'ın açıklamaları büyük yankı uyandırdı.

İmamoğlu'na Özel Değil, Genel Uygulama!

Murat Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuş tüm başkanlar için de benzer koruma önlemleri alınmış ve frekans kesici (jammer) cihazları kullanılmıştır" ifadelerini kullandı. Bakan, bu uygulamanın kişiye özel bir imtiyaz olmadığını vurguladı.

• İstanbul Valiliği tarafından verilmiş resmi bir koruma kararı bulunmaktadır.
• 7 gün 24 saat esasına göre devlet tarafından korunmaktadır.
• Sürekli ve ciddi bir güvenlik tehdidi altındadır.

Bakan'dan Açıklama: Yaşam Hakkı Kutsaldır!

Bakan, açıklamasında yaşam hakkının önemine de dikkat çekerek, "Anayasa’nın 17. maddesi uyarınca yaşam hakkı, tüm hak ve özgürlüklerin temelidir. Hiçbir idari işlem veya teknik düzenleme, yaşam hakkının korunmasına engel teşkil edemez" dedi. Bakan, jammer kullanımının ölçülü ve orantılı bir koruma tedbiri olduğunu savundu.

Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Emniyet Genel Müdürlüğü’nün frekans kesici (jammer) kullanımı üzerine yaptığı açıklama ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında bazı basın yayın organlarında çıkan haberler üzerine, CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı olarak kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı doğmuştur."

Hukuki Açıdan Durum Ne?

Murat Bakan, yapılan uygulamanın hukuka uygun olduğunu belirterek, "Devletin resmî koruma kararı verdiği bir kamu görevlisinin güvenliğini sağlamak amacıyla alınan makul, ölçülü ve sınırlı önlemler hukuka uygundur ve eleştirilemez" dedi. Bakan, bu tür önlemlerin Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç teşkil etmediğini de sözlerine ekledi.

Murat Bakan'ın açıklamaları, Ekrem İmamoğlu'nun korunmasıyla ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Geçmişte tüm İBB başkanlarının da aynı şekilde korunduğunun ortaya çıkması, konunun daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesine yol açtı. Yaşam hakkının korunmasının devletin en önemli sorumluluklarından biri olduğu vurgusu, tartışmaların seyrini değiştirebilir.