Marmara Denizi, Tekirdağ kıyılarında yaşanan ve denizin rengini kırmızıya çeviren olayla yeniden gündemde. Artan sıcaklıkların tetiklediği düşünülen alg patlaması (red tide), bölgede yaşayanları ve bilim insanlarını endişelendiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, vatandaşlardan gelen ihbarlar üzerine harekete geçerek bölgede incelemelerde bulundu. Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler ve Marmara Denizi için ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Alg Patlaması (Red Tide) Nedir?
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Şirin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, denizdeki bu renk değişiminin fitoplanktonların aşırı çoğalmasından kaynaklandığını ve bu olayın red-tide olarak adlandırıldığını belirtti. Şirin, bu durumun hava sıcaklıklarında ani artışlarla birlikte kıyılarda gözlemlenen doğal bir süreç olduğunu aktardı ve alg patlamalarının deniz yüzey su sıcaklığının yükselmesine bağlı olarak meydana geldiğini vurguladı.
Red tide, aslında belirli alg türlerinin (fitoplanktonlar) kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkan doğal bir olaydır. Bu algler, fotosentez yoluyla enerji üretirler ve deniz ekosisteminin temelini oluştururlar. Ancak, bazı durumlarda, besin maddelerinin aşırı artışı, su sıcaklığındaki değişiklikler ve diğer çevresel faktörler, bu alglerin aşırı çoğalmasına neden olabilir. Bu aşırı çoğalma, deniz suyunun rengini değiştirebilir (kırmızı, kahverengi, sarı veya yeşilimsi tonlarda) ve deniz yaşamı için zararlı toksinler üretebilir.
Marmara Denizi Neden Risk Altında?
Marmara Denizi, coğrafi konumu ve çevresel faktörler nedeniyle zaten hassas bir ekosisteme sahip. Sanayi atıkları, evsel atıklar, tarımsal faaliyetler ve iklim değişikliği gibi faktörler, Marmara Denizi'nin kirlilik yükünü artırıyor. Bu durum, alg patlamaları gibi olayların daha sık ve şiddetli yaşanmasına zemin hazırlıyor.
Marmara Denizi'ni tehdit eden başlıca unsurlar şunlardır:
- Kirlilik: Sanayi ve evsel atıklar, deniz suyunda aşırı besin maddesi birikimine neden oluyor. Bu durum, alglerin aşırı çoğalmasını tetikliyor.
- İklim Değişikliği: Artan su sıcaklıkları, bazı alg türlerinin daha hızlı büyümesine ve toksin üretmesine olanak tanıyor.
- Aşırı Avlanma: Deniz ekosistemindeki dengenin bozulması, bazı alg türlerinin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına yol açabiliyor.
Gelecekte Neler Bekleniyor?
Marmara Denizi'ndeki bu durum, acil önlemler alınmadığı takdirde daha da kötüleşebilir. Kirliliğin azaltılması, atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının teşvik edilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi adımlar, Marmara Denizi'nin geleceği için hayati önem taşıyor.
Marmara Denizi'nde yaşanan bu tür olaylar, deniz ekosisteminin hassasiyetini ve insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Unutmayalım ki, denizlerimizi korumak, geleceğimizi korumak demektir. Bu nedenle, bireysel ve toplumsal olarak çevre bilincini artırmalı ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını benimsemeliyiz.